22/04/2014

Bükreş Seyahatim

Efendim Merhabalar,

13-16 Şubat tarihleri arasında Romanya'nın başkenti Bükreş'teydim. Seyahatimden fotoğraflar...

Bükreş dümdüz bir alana sahip, uçaktan baktığımda hiçbir tepe göremedim.
 Romanya'nın en eski bankalarından bir tanesi CEC Bank

13/04/2014

Ödüllü Kulüpten Çağrı: İş dünyası gençlere şans tanısın



Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen kulüp üyeleri, “Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı” mesajı verdi.

Yılın genç girişimcisi, yılın genç profesyonel yöneticisi, yılın genç sosyal girişimcisi, yılın genç akademisyeni, yılın üniversite iş topluluğu/kulübü, yılın genç mucidi ve yılın sınır tanımayan girişimcisi ödülleri geçtiğimiz günlerde sahiplerini buldu. Ekonomiye değer katan gençlerin ödüllendirildiği Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de, İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. Kulüp, Türkiye genelindeki üniversitelerde girişimcilik faaliyetlerinde bulunan 94 kulüp arasından finale kaldı.

“Projelerimize İlgi Gösterilsin”

Girişimciliğin sürekli gelişimin ve değişimin anahtarı olduğunu söyleyen Girişimcilik Kulübü Başkanı Taha Toprak, “Temel meselemiz ülke ekonomisini daha ileriye taşımaksa, bu noktada üniversitelere büyük rol düşüyor. Burada öğrencilerine yatırım yapan, onları ekonomiye değer katıcı bilgilerle donatan, girişimci ruha sahip gençleri teşvik eden üniversite yönetimlerine ihtiyaç var. Biz bu ortamın İstanbul Ticaret Odası’nın önderliğinde üniversitemizde oluşturulduğunu görüyoruz. Bu yönden de oldukça şanslıyız diyebilirim. Girişimci yönünü ortaya koyan öğrencilerin sayısı arttıkça zamanla bu istihdam ve ticaretin de artmasına neden olacaktır. Yeter ki, projelerimize ilgi gösterilsin” dedi.

İstanbul Ticaret Odası Heyecanlandırıyor

Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Alper ise öğrencilerin edindiği tecrübeleri hayata geçirmede networkun önemine değinerek; “İstanbul Ticaret Odası’ndaki network bizler için bulunmaz bir nimet, bizleri heyecanlandırıyor” dedi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen Alper şöyle devam etti: “Kimse risk almaktan kaçınmasın. Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Üzerimize düşen sorumlulukları, eğitim alarak, üniversitede sosyalleşerek yerine getiriyoruz. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı. Rekabetin arttığı dünyamızda çok sayıda girişimci çıkarmak istiyorsak, girişimcilerin iş fikrinin ortaya koyacağı kapıların açılması gerekiyor.” 



Sahaya Çıkmak İstiyoruz

Kulübün Yönetimde yer alan Aykut Mayın da, üniversite yönetiminin iş dünyası ile öğrencileri buluşturma konusundaki çabasına değinerek; “Bu girişimler bizlerin cesaretlenmesine vesile oluyor. Fikir işbirliğinin ardından staj ve diğer işbirlikleri sayesinde kendimizi iş dünyasına hazırlıyoruz. Bugün iş adamlarımızdan rica şudur: 2023'ün 500 milyar dolarlık ihracat hedefine destek olmak istiyorsak bizlerin fikirlerine kulak kabartsınlar. En değerli şeyin bilgi, ama onu doğru yer ve zamanda kullanarak kalkınabiliriz. Bizler üniversitemizde aldığımız eğitim ve edindiğimiz tecrübe ile sahaya çıkmak istiyoruz. Bu hevesimizin ödüllendirilmesinden dolayı da MÜSİAD'a teşekkür ederiz'' diye konuştu.

Bayan Girişimciler Başarılı

Kulüpte görev alan Merve Bürge ve Gözde Teksin adlı öğrenciler de, farklı fakültelerden öğrencilerin bir araya gelmesiyle kurulan kulübün üniversitedeki girişimcilik ruhunun farkına varılmasına vesile olduğunu belirttiler. Öğrenciler, “Herkes üniversite mezunu olabilir ama girişimci olamaz. Biz bayanlar için bir risk olarak algılanan bu alanda başarmamız için kulüp iyi bir araç. Günümüzde bayan girişimciler daha başarılı işler yapıyor. Öğrencilerin kulübümüzün girişimlerini desteklemelerini bekliyoruz. Artık gençler gezelim tozalım havasından sıyrılmalı” mesajı verdi.


05/04/2014

Rafting Maceram

Efendim Merhabalar,

30 Mart seçim gününden önceki gün 29 Mart Cumartesi günü arkadaşlarımla birlikte Düzce'ye rafting yapmaya gittik. İnternetten ve fırsat sitelerinden biraz araştırmam sonrasında bir firmaya karar kıldım. Her şey dahil bir kampanya yapmışlardı. İstanbul'dan ulaşım gidiş-dönüş, yemek, fotoğraf hizmeti vs.

İlk kez rafting yapacaktım. İnanılmaz derece de hazırdım. O gün yağmur vardı. Yağmura rağmen gittim. Aslında yağmur rafting için olumlu bir etken; çünkü su seviyesinin artmasına yardımcı oluyor. Olumsuz yanı ise suyun rengini bulandırıyor. Sanki çamurun içerisinde yüzüyor gibiydim.

Raftingi tehlikeli bir spor olarak görüyordum; fakat Düzce Melen Çayında hiçbir tehlikesi yok. Raftingte önemli kural raftta yer alan herkesin kürek çekmesi. Raft ise bot demek... Herkesin kürek çekiyor olması daha eğlenceli ve daha adrenalin  dolu oluyor.

İşte rafting maceramı anlatan kısa bir video. GoPro ile çekim yaptık. Raftingi ilk kez yapacaklara Düzce Melen Çayını öneririm.





03/03/2014

Ey kervancı, ey kervan!



Efendim Merhabalar,

İranlı müzisyen Mohsen Namjoo'nun Ey Sareban yani Ey Kervancı anlamına gelen eserini dinledikten sonra müthiş derecede etkilenmiştim. O ses ve ezgiden etkilenmemek elde değildi, defalarca dinledim. Dinledikçe merakım arttı. Anlamadığım bir dildeydi. Araştırdım Farsça bir şiirin uyarlamasıymış. Harikulade sözlere sahip.

Ey Kervancı'yı Türkçe olarak seslendirdim. 



16/11/2013

Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi: "Hepimiz aynı gemideyiz!"

Hepimiz aynı gemideyiz !

Efendim Merhabalar,

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi, 52 ülkeden 800 gençle 10 günlük barış turu gerçekleştirdi. 29 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin 90.yılını kutladığımız günde “Hepimiz aynı gemideyiz” sloganıyla Karaköy Limanı’ndan hareket aldı.

İstanbul’dan kalkan geminin ilk durağı Hırvatistan oldu. 2 günlük yolculuğun ardından limana demir atan gemiden iner inmez otobüslerle Bosna Hersek’in Mostar şehrine gittik. Mostar’ın barış için çok önemli bir anlamı var. İçindeki köprüden adını alan şehir, Bosna Savaşı’yla hafızalara kazındı. Mimar Sinan’ın öğrencisi olan Mimar Hayreddin’in yaptırdığı Mostar köprüsü, ayakta kaldığı 427 yıl boyunca Balkanlarda hoşgörü ve kültürel çeşitliliğin sembolü haline geldi. Mostar, 1992’den 95’e kadar süren ve Avrupa’nın göbeğinde 100 bin insanın hayatını kaybettiği savaşta Sırplar tarafından yıkıldı. Şehrin Boşnak ve Hırvat kesimini birleştiren Mostar’ın yıkılması, esasen çok uluslu mirasın da reddi anlamına geliyordu. Mostar Köprüsünde 800 gençle barış pozu verdikten sonra Alperenler Tekkesini ziyaret ettik. Blagay’da yer alan, yüksek kayalıkların ve Buna Nehri’nin kaynağının hemen yanında kurulu olan tekke eşşiz bir manzara sünüyor.



Mostar’ın ardından tekrar Hırvatistan’a döndük. Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleri ile ünlü Dubrovnik şehrini gezdik. Barış Gemisi’nin ikinci durağı olan Dubrovnik şehri de proje içinde önemli bir yer tutuyordu. Zira bu şehir de 1991’de Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılması sırasında çıkan iç savaşta zarar görmüş ve 1995’te UNESCO yardımı ile tekrar onarılmıştı. Tarihi dokusuyla dikkat çeken şehrin sokaklarında barış mesajları vererek, tarihi Lovrijenac Kalesi’ni gezdik.