Efendim Merhabalar, İtalya seyahatimi size blogumdan bir yazı dizisi olarak aktarmaya karar vermiştim. Önceki yazılarımda İtalya Gezimin genel hatlarını ve Milan'dan bahsetmiştim. Güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Bu yazımda ise Venedik'ten bahsedeceğim. Umarım beğenirsiniz.
Venedik'e daha gitmeden görmüştüm. Milan'a olan uçağım Venedik'in tam üzerinden geçti. Şans eseri görme fırsatı yakaladım ve fotoğrafını çektim; fakat pek net olmasa da Venedik'i görmek beni mutlu etti.
Milan'dan Venedik'e doğru tren yolculuğumuz biraz sorunlu geçti. Trenle yolu yarıladığımızda bizim vagonun tam altından sürtünme sesi çıktı. Bir şey altımızda sürtünüyordu veya trenden bir parça kopmuştu. Anlık bir olaydı. Sonrasında hemen en yakın istasyonda durduk. Herkesi indirdiler. Gece yarısında herkes uykulu bir halde ayakta bekliyordu. İşte İtalya gerçekleri bizi bulmuştu. Trenin makinisti cep telefonunun ışığıyla vagonun altına bakıyordu; ama ne çare. Sonrasında yeni bir tren geldi. O trene aktarma yaptık ve yolculuğumuza devam ettik. Yaklaşık yarım saat rötar yapmış olduk.
14 Mayıs 2013 Salı
11 Mayıs 2013 Cumartesi
Milan Seyahatim
Efendim Merhabalar, daha önceki yazımda İtalya gezimin genel hatlarından bahsetmiştim. Bu yazımda ise Milan'da gördüklerimden bahsedeceğim. Daha çok çektiğim fotoğraflar üzerinden gezdiğim yerleri anlatacağım. Umarım beğenirsiniz.
İstanbul'dan Milan'a olan uçağım, Milan'ın şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan Bergamo'ya inecekti. Yurtdışı uçuşlarımda uçakta oturacağım koltuğun kesinlikle cam kenarında olmasını tercih ediyorum. Etrafı görebilmek adına. Bergamo'da ise havadan gördüğüm kadarıyla tarımın yaygın olduğunu ve bol bol seralar olduğunu gördüm. Hatta bir tane de golf sahası vardı. Ne yazık ki uçak iniş için alçaldığından dolayı telefonumu kapatmak zorunda kaldım ve fotoğraf çekemedim. Bergamo Havalimanına indikten hemen sonra Milan'a gitmek için havalimanının dışarısında bulunan otobüslere yöneldim. Terravission otobüsleri €4 ücretle Milan'daki tren terminaline götürüyordu. Otobüsü kullanan İtalyan şoför, yol boyunca telefonla konuştu ve radyo ile de ilgileniyordu. Radyo kanalını değiştirmek için harekete geçtiğinde otobüs her seferinde ya sağa ya da sola doğru biraz kayıyordu. Allah'tan bir sorun yaşamadan; ama korkuyla Tren garına ulaştım.
Tren garına gelir gelmez telefonumun internetini açıp WiFi ağı aramaya başladım. Yol arkadaşımla buluşacağımız yer burasıydı. Tren geliş saatinden ne zaman geleceğini kontrol ettim. Tam saatinde treni geldi ve buluştuk. Çantalarımızla birlikte hemen metroya yöneldik. Metro'da kullanacağımız biletleri alırken yanımıza bir çingen bayan geldi, bize yardımcı oldu. Türktü veya çok iyi derecede Türkçe biliyordu. Bize yardımcı olmasına gerek olmamasına rağmen rahatsız ederek bilet almamıza katkı sağlamak istiyordu. Tabi sonrasında ise bir miktar para isteyecekti de, öyle de oldu. Gelir gelmez hemen Türkçe ile karşılaştık diyebilirim. 36 saatlik kullanımlık bilet aldık. Milan'ın tam göbeği olan Duoma'ya gittik.
İstanbul'dan Milan'a olan uçağım, Milan'ın şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan Bergamo'ya inecekti. Yurtdışı uçuşlarımda uçakta oturacağım koltuğun kesinlikle cam kenarında olmasını tercih ediyorum. Etrafı görebilmek adına. Bergamo'da ise havadan gördüğüm kadarıyla tarımın yaygın olduğunu ve bol bol seralar olduğunu gördüm. Hatta bir tane de golf sahası vardı. Ne yazık ki uçak iniş için alçaldığından dolayı telefonumu kapatmak zorunda kaldım ve fotoğraf çekemedim. Bergamo Havalimanına indikten hemen sonra Milan'a gitmek için havalimanının dışarısında bulunan otobüslere yöneldim. Terravission otobüsleri €4 ücretle Milan'daki tren terminaline götürüyordu. Otobüsü kullanan İtalyan şoför, yol boyunca telefonla konuştu ve radyo ile de ilgileniyordu. Radyo kanalını değiştirmek için harekete geçtiğinde otobüs her seferinde ya sağa ya da sola doğru biraz kayıyordu. Allah'tan bir sorun yaşamadan; ama korkuyla Tren garına ulaştım.
Tren garına gelir gelmez telefonumun internetini açıp WiFi ağı aramaya başladım. Yol arkadaşımla buluşacağımız yer burasıydı. Tren geliş saatinden ne zaman geleceğini kontrol ettim. Tam saatinde treni geldi ve buluştuk. Çantalarımızla birlikte hemen metroya yöneldik. Metro'da kullanacağımız biletleri alırken yanımıza bir çingen bayan geldi, bize yardımcı oldu. Türktü veya çok iyi derecede Türkçe biliyordu. Bize yardımcı olmasına gerek olmamasına rağmen rahatsız ederek bilet almamıza katkı sağlamak istiyordu. Tabi sonrasında ise bir miktar para isteyecekti de, öyle de oldu. Gelir gelmez hemen Türkçe ile karşılaştık diyebilirim. 36 saatlik kullanımlık bilet aldık. Milan'ın tam göbeği olan Duoma'ya gittik.
4 Mayıs 2013 Cumartesi
İstanbul'daki Müzelerin Ücretsiz Günleri
Efendim, bu aralar İstanbul'da daha önceleri gezme fırsatını yakalayamadığım müzeleri gezme isteği doruk noktasında. Boş günümde derhal o müzeye gidip, gezip, hatta kütüphanesindeki kitapları karıştırmak için kendimi zor tutuyorum. İstanbul birçok müze var. Birçoğu da ücretsiz girip gezebiliyorsunuz. Ücretli olanların ise haftada bir günü ücretsiz. İşte bu yazımda tamamen veya haftada bir günü ücretsiz olan müzelerini sizlerle paylaşacağım. Tabi benim gidip gördüğüm, gideceğim yerler yani bildiklerim kadarıyla paylaşacağım, zaman içerisinde yeni yerler öğrendikçe güncelleme yapacağım.
İtalya Gezim Hakkında Genel Bilgiler
Efendim Merhabalar, size İtalya'da gerçekleştirdiğim tatilimden bahsedeceğim.
Okulumda vize sınavlarım bittikten sonra bir hafta süre okula gitmemeyi kararlaştırdım. Uçak tarihlerine bakarak en uygun fiyata denk gelen aralığa tatilimi yerleştirdim. Bir hafta diye planladığım tatilim 10 Gün 9 Gece olarak planlanmış oldu.
Uçak biletlerimi Pegasus'tan aldım. Uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum; fakat tabi her zaman daha ucuzunu görmeye de can atmaktayım. Uçak biletlerimi aldıktan sonra da, bir heyecan başladı. Acaba yapabilir miyim? Nerede kalacağım? Nasıl gideceğim? vb. gibi birçok soru aklımı kemirmeye başladı. Bir yandan sınavlarıma çalışıyorum, bir yandan da tatilimi planlıyordum. Sonrasında İtalyan arkadaşlarıma ve orayı gezmeye giden dostlarıma danıştım, nasıl bir rota izlemem gerektiğini? Birçoğu doğal olarak kendi beğenilerini göre yorumlar yaptılar; fakat bunlara göre gezecek olursam iki üç saatte bitecekti. Ben de daha önceden de almayı ve koleksiyon yapmağı çok istediğim gezi kitaplarına yönelmem gerektiğini anladım.
![]() |
Uçakta çektiğim |
Uçak biletlerimi Pegasus'tan aldım. Uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum; fakat tabi her zaman daha ucuzunu görmeye de can atmaktayım. Uçak biletlerimi aldıktan sonra da, bir heyecan başladı. Acaba yapabilir miyim? Nerede kalacağım? Nasıl gideceğim? vb. gibi birçok soru aklımı kemirmeye başladı. Bir yandan sınavlarıma çalışıyorum, bir yandan da tatilimi planlıyordum. Sonrasında İtalyan arkadaşlarıma ve orayı gezmeye giden dostlarıma danıştım, nasıl bir rota izlemem gerektiğini? Birçoğu doğal olarak kendi beğenilerini göre yorumlar yaptılar; fakat bunlara göre gezecek olursam iki üç saatte bitecekti. Ben de daha önceden de almayı ve koleksiyon yapmağı çok istediğim gezi kitaplarına yönelmem gerektiğini anladım.
1 Mayıs 2013 Çarşamba
Charlie Chaplin Tüm İnsanlığa Mesajı

Benim bu paylaşımım da ise Charlie Chaplin'in The Great Dictator filminde Tüm İnsanlığa Mesajı olarak yaptığı konuşmayı yayınlayacağım. The Great Dictator filmi Chaplin'in ilk sesli filmi. Nazi Almanya'sını eleştiren bir film. Diktatörlük ve faşistlik eleştirisi üzerine oluşturulmuş bir yapıt. Aşağıda paylaşacağım konuşmada öylesine süper bir oyunculuk var ki, etkilenmemek mümkün değil. Sizi o konuşmayla baş başa bırakıyorum.
A Message for all People - Charles Chaplin
O konuşmanın ingilizce metni de aşağıda yer almaktadır.
I'm sorry. But I don't want to be an emperor. That's not my business. I don't want to rule or conquer anyone. I should like to help everyone if possible - Jew, Gentile, Black Man, White.We all want to help one another - human beings are like that. We want to live by each other's happiness, not by each other's misery. We don't want to hate and despise one another. In this world there is room for everyone and the good earth is rich and can provide for everyone - the way of life can be free and beautiful, but we have lost the way. Greed has poisoned men's souls, has barricaded the world with hate. Has goosed us into misery and bloodshed.We have developed speed, but we have shut ourselves in. Machinery that gives abundance has left us in want. Our knowledge has made us cynical; our cleverness hard and unkind. We think too much and feel too little.More than machinery, we need humanity. More than cleverness, we need kindness and gentleness. Without these qualities life would be violent and all will be lost.The airplane and the radio have brought us closer together - the very nature of these inventions cries out for the goodness in men; cries out for universal brotherhood, for the unity of us all. Even now my voice is reaching millions throughout the world. Millions of despairing men, women and little children; victims of a system that makes men torture and imprison innocent people.For those who can hear me I say - do not despair - the misery that is now upon us is but the passing of greed. The bitterness of men who fear the way of human progress. The hate of men will pass and dictator's die. And the power they took from the people will return to the people. And so long as men die, liberty will never perish.Soldiers - don't give yourselves to brutes! Men who despise you, enslave you, who regiment your lives - tell you what to do, what to think and what to feel. Who drill you, dives you, treat you like cattle, use you as canon fodder. Don't give yourselves to these unnatural men. Machine men, with machine minds and machine hearts! You are not machines! You are not cattle! You are men! You have the love of humanity in your hearts. You don't hate. Only the unloved hate. The unloved and the unnatural. Soldiers! Don't fight for slavery, fight for liberty!In the seventeenth chapter of St. Lucas it is written, the kingdom of God is within man - not one man, not a group of men, but in all men - in you! You the people have the power - the power to create machines, to create happiness. You the people have the power to make this life free and beautiful, to make this life a wonderful adventure. And in the name of democracy, let us use that power, let us all unite. Let us fight for a new world; a decent world, that will give men a chance to work, that will give youth a future and old age a security.By the promise of these things, brutes have risen to power, but they lie. They do not fulfill their promise. They never will. Dictators free themselves, but they enslave the people. Now let us fight to fulfill that promise. Let us fight to free the world. To do away with national barriers. To do away with greed, with hate and intolerance. Let us fight for a world of reason. A world where science and progress will lead to all men's happiness. Soldiers in the name of democracy, let us all unite!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)