Efendim Merhabalar,
Sezai Karakoç'un şiirlerini severek okuyorum. Bu yazımda da Ağustos Böceği Bir Meşaledir şiirinin seslendirmesini yaptım. Çok güzel bir şiir... Bu şiir, bize ezberletilen yalan yanlış bilgilerden kurtulmamıza bir nebze yardımcı oluyor.
Ey masalcı adam iftira ettin sen / Bu harikalar harikası böceğe / Onu suçladın tembellikle / En çalışkan onu görüyorum ben / Hiç bir karşılık beklemeden / Yazı ağustosu çamı çınarı / Tanıtıyor bize yazı ağustosu çamı ve çınarı
“Ağustos Böceği Bir Meşaledir” şiiri, üstat Sezai Karakoç’un son dönem şiirlerdendir. Gün Doğmadan adlı eserinde sonuncu şiir olarak yer almıştır.
27/04/2014
22/04/2014
Bükreş Seyahatim
Efendim Merhabalar,
13-16 Şubat tarihleri arasında Romanya'nın başkenti Bükreş'teydim. Seyahatimden fotoğraflar...
13-16 Şubat tarihleri arasında Romanya'nın başkenti Bükreş'teydim. Seyahatimden fotoğraflar...
Bükreş dümdüz bir alana sahip, uçaktan baktığımda hiçbir tepe göremedim.
Romanya'nın en eski bankalarından bir tanesi CEC Bank
13/04/2014
Ödüllü Kulüpten Çağrı: İş dünyası gençlere şans tanısın
Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen kulüp üyeleri, “Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı” mesajı verdi.
Yılın genç girişimcisi, yılın genç profesyonel yöneticisi, yılın genç sosyal girişimcisi, yılın genç akademisyeni, yılın üniversite iş topluluğu/kulübü, yılın genç mucidi ve yılın sınır tanımayan girişimcisi ödülleri geçtiğimiz günlerde sahiplerini buldu. Ekonomiye değer katan gençlerin ödüllendirildiği Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de, İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. Kulüp, Türkiye genelindeki üniversitelerde girişimcilik faaliyetlerinde bulunan 94 kulüp arasından finale kaldı.
“Projelerimize İlgi Gösterilsin”
Girişimciliğin sürekli gelişimin ve değişimin anahtarı olduğunu söyleyen Girişimcilik Kulübü Başkanı Taha Toprak, “Temel meselemiz ülke ekonomisini daha ileriye taşımaksa, bu noktada üniversitelere büyük rol düşüyor. Burada öğrencilerine yatırım yapan, onları ekonomiye değer katıcı bilgilerle donatan, girişimci ruha sahip gençleri teşvik eden üniversite yönetimlerine ihtiyaç var. Biz bu ortamın İstanbul Ticaret Odası’nın önderliğinde üniversitemizde oluşturulduğunu görüyoruz. Bu yönden de oldukça şanslıyız diyebilirim. Girişimci yönünü ortaya koyan öğrencilerin sayısı arttıkça zamanla bu istihdam ve ticaretin de artmasına neden olacaktır. Yeter ki, projelerimize ilgi gösterilsin” dedi.
İstanbul Ticaret Odası Heyecanlandırıyor
Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Alper ise öğrencilerin edindiği tecrübeleri hayata geçirmede networkun önemine değinerek; “İstanbul Ticaret Odası’ndaki network bizler için bulunmaz bir nimet, bizleri heyecanlandırıyor” dedi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen Alper şöyle devam etti: “Kimse risk almaktan kaçınmasın. Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Üzerimize düşen sorumlulukları, eğitim alarak, üniversitede sosyalleşerek yerine getiriyoruz. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı. Rekabetin arttığı dünyamızda çok sayıda girişimci çıkarmak istiyorsak, girişimcilerin iş fikrinin ortaya koyacağı kapıların açılması gerekiyor.”
Sahaya Çıkmak İstiyoruz
Kulübün Yönetimde yer alan Aykut Mayın da, üniversite yönetiminin iş dünyası ile öğrencileri buluşturma konusundaki çabasına değinerek; “Bu girişimler bizlerin cesaretlenmesine vesile oluyor. Fikir işbirliğinin ardından staj ve diğer işbirlikleri sayesinde kendimizi iş dünyasına hazırlıyoruz. Bugün iş adamlarımızdan rica şudur: 2023'ün 500 milyar dolarlık ihracat hedefine destek olmak istiyorsak bizlerin fikirlerine kulak kabartsınlar. En değerli şeyin bilgi, ama onu doğru yer ve zamanda kullanarak kalkınabiliriz. Bizler üniversitemizde aldığımız eğitim ve edindiğimiz tecrübe ile sahaya çıkmak istiyoruz. Bu hevesimizin ödüllendirilmesinden dolayı da MÜSİAD'a teşekkür ederiz'' diye konuştu.
Bayan Girişimciler Başarılı
Kulüpte görev alan Merve Bürge ve Gözde Teksin adlı öğrenciler de, farklı fakültelerden öğrencilerin bir araya gelmesiyle kurulan kulübün üniversitedeki girişimcilik ruhunun farkına varılmasına vesile olduğunu belirttiler. Öğrenciler, “Herkes üniversite mezunu olabilir ama girişimci olamaz. Biz bayanlar için bir risk olarak algılanan bu alanda başarmamız için kulüp iyi bir araç. Günümüzde bayan girişimciler daha başarılı işler yapıyor. Öğrencilerin kulübümüzün girişimlerini desteklemelerini bekliyoruz. Artık gençler gezelim tozalım havasından sıyrılmalı” mesajı verdi.
05/04/2014
Rafting Maceram
Efendim Merhabalar,
30 Mart seçim gününden önceki gün 29 Mart Cumartesi günü arkadaşlarımla birlikte Düzce'ye rafting yapmaya gittik. İnternetten ve fırsat sitelerinden biraz araştırmam sonrasında bir firmaya karar kıldım. Her şey dahil bir kampanya yapmışlardı. İstanbul'dan ulaşım gidiş-dönüş, yemek, fotoğraf hizmeti vs.
İlk kez rafting yapacaktım. İnanılmaz derece de hazırdım. O gün yağmur vardı. Yağmura rağmen gittim. Aslında yağmur rafting için olumlu bir etken; çünkü su seviyesinin artmasına yardımcı oluyor. Olumsuz yanı ise suyun rengini bulandırıyor. Sanki çamurun içerisinde yüzüyor gibiydim.
Raftingi tehlikeli bir spor olarak görüyordum; fakat Düzce Melen Çayında hiçbir tehlikesi yok. Raftingte önemli kural raftta yer alan herkesin kürek çekmesi. Raft ise bot demek... Herkesin kürek çekiyor olması daha eğlenceli ve daha adrenalin dolu oluyor.
İşte rafting maceramı anlatan kısa bir video. GoPro ile çekim yaptık. Raftingi ilk kez yapacaklara Düzce Melen Çayını öneririm.
30 Mart seçim gününden önceki gün 29 Mart Cumartesi günü arkadaşlarımla birlikte Düzce'ye rafting yapmaya gittik. İnternetten ve fırsat sitelerinden biraz araştırmam sonrasında bir firmaya karar kıldım. Her şey dahil bir kampanya yapmışlardı. İstanbul'dan ulaşım gidiş-dönüş, yemek, fotoğraf hizmeti vs.
İlk kez rafting yapacaktım. İnanılmaz derece de hazırdım. O gün yağmur vardı. Yağmura rağmen gittim. Aslında yağmur rafting için olumlu bir etken; çünkü su seviyesinin artmasına yardımcı oluyor. Olumsuz yanı ise suyun rengini bulandırıyor. Sanki çamurun içerisinde yüzüyor gibiydim.
Raftingi tehlikeli bir spor olarak görüyordum; fakat Düzce Melen Çayında hiçbir tehlikesi yok. Raftingte önemli kural raftta yer alan herkesin kürek çekmesi. Raft ise bot demek... Herkesin kürek çekiyor olması daha eğlenceli ve daha adrenalin dolu oluyor.
İşte rafting maceramı anlatan kısa bir video. GoPro ile çekim yaptık. Raftingi ilk kez yapacaklara Düzce Melen Çayını öneririm.
03/03/2014
Ey kervancı, ey kervan!
Efendim Merhabalar,
İranlı müzisyen Mohsen Namjoo'nun Ey Sareban yani Ey Kervancı anlamına gelen eserini dinledikten sonra müthiş derecede etkilenmiştim. O ses ve ezgiden etkilenmemek elde değildi, defalarca dinledim. Dinledikçe merakım arttı. Anlamadığım bir dildeydi. Araştırdım Farsça bir şiirin uyarlamasıymış. Harikulade sözlere sahip.
Ey Kervancı'yı Türkçe olarak seslendirdim.
16/11/2013
Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi: "Hepimiz aynı gemideyiz!"
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği Türkiye-Akdeniz
Gençlik Barış Gemisi, 52 ülkeden 800 gençle 10 günlük barış turu
gerçekleştirdi. 29 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin 90.yılını
kutladığımız günde “Hepimiz aynı gemideyiz” sloganıyla Karaköy Limanı’ndan hareket
aldı.
Mostar’ın ardından tekrar Hırvatistan’a döndük. Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleri ile ünlü Dubrovnik şehrini gezdik. Barış Gemisi’nin ikinci durağı olan Dubrovnik şehri de proje içinde önemli bir yer tutuyordu. Zira bu şehir de 1991’de Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılması sırasında çıkan iç savaşta zarar görmüş ve 1995’te UNESCO yardımı ile tekrar onarılmıştı. Tarihi dokusuyla dikkat çeken şehrin sokaklarında barış mesajları vererek, tarihi Lovrijenac Kalesi’ni gezdik.
21/10/2013
Paylaşım Ekonomisi - Sharing Economy
Efendim Merhabalar,
Günümüzün internet aleminde popüler olan paylaşım siteleri çoğalmakta. Benim de severek kullandığım ve desteklediğim bir sistem. İsraf, üretim ve tüketimin azaltılması tükenmekte olan doğal kaynakları da rahatlatacaktır. Tabi para kullanımından önce trampa yöntemi yani takas sistemi vardı. Bir malı başka bir malla değiştiriliyordu veya kullanmadığımız bir malı ihtiyaç duyulan bir malla takas ediliyordu. Günümüzde paylaşım ekonomisinin tekrardan popüler olmasının sebebini ise bencilliğimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Bencilliğimiz de israf yapmamızı oluşturuyordu. Zaten kapitalist düzen ihtiyaçlarımızın ötesinde üretim ve tüketimi bizlere sunmakta. Bizse finansal krizlerde tasarruf olarak ilk olarak yaptığımız şey israfları azaltmaktır. İşte paylaşım ekonomisi de kriz döneminde doğan bir olgu.
Sharing Economy yani Paylaşım Ekonomisi takas sisteminden biraz farklı. Bu farklılık takas sisteminde alıcı ve satıcıların olduğu bir olayken paylaşım ekonomisinde alıcı veya satıcının olması gerekmiyor. Paylaşım Ekonomisinde ise paylaşım yapılacak her şey olabilecek düzeyde ve illa mal olması gerekmiyor. Zamanınızı bir başkası ile paylaşabilirsiniz.
Günümüzün internet aleminde popüler olan paylaşım siteleri çoğalmakta. Benim de severek kullandığım ve desteklediğim bir sistem. İsraf, üretim ve tüketimin azaltılması tükenmekte olan doğal kaynakları da rahatlatacaktır. Tabi para kullanımından önce trampa yöntemi yani takas sistemi vardı. Bir malı başka bir malla değiştiriliyordu veya kullanmadığımız bir malı ihtiyaç duyulan bir malla takas ediliyordu. Günümüzde paylaşım ekonomisinin tekrardan popüler olmasının sebebini ise bencilliğimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Bencilliğimiz de israf yapmamızı oluşturuyordu. Zaten kapitalist düzen ihtiyaçlarımızın ötesinde üretim ve tüketimi bizlere sunmakta. Bizse finansal krizlerde tasarruf olarak ilk olarak yaptığımız şey israfları azaltmaktır. İşte paylaşım ekonomisi de kriz döneminde doğan bir olgu.
Sharing Economy yani Paylaşım Ekonomisi takas sisteminden biraz farklı. Bu farklılık takas sisteminde alıcı ve satıcıların olduğu bir olayken paylaşım ekonomisinde alıcı veya satıcının olması gerekmiyor. Paylaşım Ekonomisinde ise paylaşım yapılacak her şey olabilecek düzeyde ve illa mal olması gerekmiyor. Zamanınızı bir başkası ile paylaşabilirsiniz.
06/10/2013
Roma Seyahatim
Efendim Merhabalar,
Çok sonradan fark ettim ki, İtalya Gezimin Roma,Vatikan ve Floransa yazılarını yayınlamamışım oysaki fotoğraflarını seçmiştim; ama içeriğini doldurmamıştım. Bu yayınım da sadece içerik olarak Roma'da çektiğim fotoğraflardan oluşsun istedim. Kusura bakmayın. Yine de özel bilgi istiyorsanız benimle iletişime geçin. Bu seferlik böyle olsun.
27/08/2013
En Güzel Doğum Günü Hediyem
Efendim Merhabalar
7 yaşındaydım... O gün doğum günümdü.. 7.yaşıma girmiştim, o gün dolu pasta ve hediye almıştım; aldığım hediyelerin hiçbiri beni memnun etmemişti; fakat kimse üzülmesin diye de beğenmediğimi kimseye fark ettirmedim. Gün boyu mutlu gibi gözüktüm, oysa ki hediyelerimden nefret etmiştim. Gün sonunda yorgunlukla pencerenin dibindeki yatağımın başucundan dışarıyı seyrederken ve hala da kızgınlıkla şöyle dua etmiştim.
"Allah'ım lütfen seveceğim hediyelerim olsun..." Sonrasında dışarının karanlık olmasına rağmen sıcak havaya bakarken ne hediye alınsa mutlu olurdum diye düşünerekten uyuyakaldım.
Çok iyi hatırlıyorum rüyamda yine hediyelerle cebelleşiyordum. Gördüğüm rüya ise bana hediye alan birinin doğum gününe katılıyorum. Bana seçtiği kötü hediyeden dolayı ben de ona hiç sevmeyeceği bir hediye alıp, ondan intikamımı alıyordum. Böylesine bir rüyayı gördükten sonra uykum yavaştan dağıldı ve uyanıverdim penceremde bir ses duyarak.
Tık tık diye sesler geliyordu. Önce korktum, pencereden olabildiğince uzaklaşarak, uykulu gözlerle karanlık pencereye bakıyordum. Tık tık sesleri devam ediyordu, yavaştan perdenin arkasından incelemeye başladım. Oysaki hala göremiyordum. Korkumu yenip perdeyi hızlıca açtım ve alnımı pencereye dayadım. Bir de ne göreyim, bir kuş penceremin önünde mermerde dolanıyor. Çok şaşırmıştım.
7 yaşındaydım... O gün doğum günümdü.. 7.yaşıma girmiştim, o gün dolu pasta ve hediye almıştım; aldığım hediyelerin hiçbiri beni memnun etmemişti; fakat kimse üzülmesin diye de beğenmediğimi kimseye fark ettirmedim. Gün boyu mutlu gibi gözüktüm, oysa ki hediyelerimden nefret etmiştim. Gün sonunda yorgunlukla pencerenin dibindeki yatağımın başucundan dışarıyı seyrederken ve hala da kızgınlıkla şöyle dua etmiştim.
"Allah'ım lütfen seveceğim hediyelerim olsun..." Sonrasında dışarının karanlık olmasına rağmen sıcak havaya bakarken ne hediye alınsa mutlu olurdum diye düşünerekten uyuyakaldım.
Çok iyi hatırlıyorum rüyamda yine hediyelerle cebelleşiyordum. Gördüğüm rüya ise bana hediye alan birinin doğum gününe katılıyorum. Bana seçtiği kötü hediyeden dolayı ben de ona hiç sevmeyeceği bir hediye alıp, ondan intikamımı alıyordum. Böylesine bir rüyayı gördükten sonra uykum yavaştan dağıldı ve uyanıverdim penceremde bir ses duyarak.
Tık tık diye sesler geliyordu. Önce korktum, pencereden olabildiğince uzaklaşarak, uykulu gözlerle karanlık pencereye bakıyordum. Tık tık sesleri devam ediyordu, yavaştan perdenin arkasından incelemeye başladım. Oysaki hala göremiyordum. Korkumu yenip perdeyi hızlıca açtım ve alnımı pencereye dayadım. Bir de ne göreyim, bir kuş penceremin önünde mermerde dolanıyor. Çok şaşırmıştım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)