25/06/2014

Türk Vergi Sistemi Ders Notları -2

Efendim Merhabalar,

Türk Vergi Sistemi dersinde dönem içerisinde Doğkan Aygün arkadaşımın dersten çıkardığı özet notları buradan Türk Vergi Sistemi alan ve öğrenen öğrencilere paylaşmaya karar verdik. Bilginin paylaşılarak daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu yüzden dijital ortama döktüğümüz notları bundan sonra sizlerle paylaşacağız. Burada yer alan Türk Vergi Sistemi notları vize sonrası notları kapsamaktadır. Vize öncesi notları için tıklayınız.

Türk Vergi Sistemi

Gelir Vergisi: Gelir vergisi gerçek kişilerin vergisidir. Bizler gelir elde ettiğimiz zaman vergi veririz. Peki, hangi gelirleri elde ettiğimiz zaman gelir vergisine tabi oluruz? İşte bunun cevabı gelir vergisinin konusunu oluşturmaktadır. Bir gerçek kişi ticari kazanç elde ettiğinde, zirai(Tarım) kazanç elde ettiğinde, serbest meslek kazancı elde ettiğinde, ücret kazancı, gayrimenkul sermaye iradı(kira gibi),menkul sermaye(hisse senedi gibi) iradı elde ettiğinde gelir vergisine tabi olmaktadır. İnsanlar vergi veriyor ya da vermiyor dediğimizde gelir vergisinden bahsedilmektedir. Türkiye’de ticari faaliyetler A.Ş ve Limited şirket aracılığıyla yapılmaktadır. Türkiye’de gerçek kişi olarak küçük ve orta boylu işletmeler hariç ticaret yapmıyor. Türkiye’de ticari kazançları gerçek kişiler elde etmiyor. Artık çiftçiliği, balıkçılığı, seracılığı A.Ş yapıyor. Serbest meslek kazancını ise gerçek kişiler elde ediyor.(Avukatlar, doktorlar vs.)Uygulamada Türkiye’de ticari ve zirai kazanç pek gerçek kişilerin yaptığı işler olmaktan çıkmış. Serbest meslek kazancını ve ücret kazancını gerçek kişiler elde etmektedir. Gayrimenkul sermaye iradını ise hem gerçek kişiler hem de tüzel kişiler elde edebilmektedir. Menkul sermaye iradını ise büyük çoğunlukla gerçek kişiler elde etmektedir. Özetle Türkiye’de gelir vergisi demek ücret, serbest meslek ve faiz vergisidir. Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançtır. 

Ticari kazancın niteliği; Ticari kazanç her türlü alım satım faaliyetidir. İster internetten isterse işyerinden yapılsın fark etmez. Bir şeyi alıp satılıyor ya da üretip satılıyorsa ve bundan kar elde ediliyorsa bunlar ticari faaliyetim. Ticari faaliyetin temel öğesi sabit bir işyerinden yapılmasıdır. Sürekli yerleşik bir işyeri olması lazım. Olmazsa ticari faaliyet olmaktan çıkar. Kısacası sabit ve sürekli bir iş yeri olacak, internet adresinin olması da işletmenin, işyerinin sürekli olduğunu gösterir. Yani illa ki fabrika olmasına gerek yoktur.2-)Bu iş sürekli yapılacak örneğin bir ev vardı sattık ve bir şeyler kazandık. Bu ticaret değildir. Ticaret olması için sürekli alım-satım yapmak lazım. Herhangi bir malı veya hizmeti sürekli yapar hale gelinirse ticaret oluyor ve bundan elde edilen karın da vergisini vermek zorundayız. Örneğin borsada da aynı şey geçerlidir. Devamlı olarak hisse alıp satıyorsak ticaret yapmış oluyoruz. Kolektif ve Adi komandit şirketlerin(şahıs)yaptığı işler ticari faaliyetlerdir ve vergiye ortakları tabidir. Limited ve AŞ.’Nil yaptığı faaliyetler ise kurumlar vergisinin konusuna girer. Gelir vergisinin konusuna girmez. Her türlü alım satım işlemi ticaret demektir.
Vergi dışı ticari kazançlar(Hangi ticari faaliyetler vergi dışıdır?):Küçük esnaf ve sanatkar; Esnaf sayılabilmesi için bir yazıcı olacak ayrıca motorlu araç kullanmayacak, kıymetli şey satmayacak, değerli şey satmayacak. İşyeri olmaksızın perakende satış yapanlar esnaftır. Motorlu araçla dolaşıp ticaret yapanlar vergi dışı değildir. Örneğin el arabasıyla satış yapan simitçi, kestaneci bunlar motorlu taşıt değil de el arabasıyla işlerini gerçekleştirdiğinden esnaf sayılırlar. Dışarıda işçi almadan evde üretim yapanlar örneğin ev kadınları mantı yapıp satıyorlar bunlar vergiye tabi değildir.50 tona kadar makinesiz ve motorsuz deniz aracı ile denizde nakliye yapanlar vergi dışıdır. Gezici piyango bileti satanlar da milli piyangonun teşviki amacıyla vergi dışı bırakılmıştır. Tüketiciye kapı dolaşarak mal satanlar da vergi dışıdır. Taksiciler küçük esnaf değildir basit usuldür. Özetle küçük esnafın vergi dışı bırakılmasının koşulu gezici olacak, makine kullanmayacak, dışarıdan işçi almayacak bir de vergi dairesinden vergi muafiyeti belgesi alacak.

Vergi dışındaki ticari kazancın en önemlileri: 
Diğer İstisnalar: Bunlar kurumlar vergisi içinde geçerlidir. Kolektif şirketler için de gerçek kişiler için de geçerlidir.4 temel istisna vardır. Yani Türkiye’de 4 ticari faaliyet vergi dışıdır.1-)Eğer okul açılırsa(ilk, orta, lise) ister kişi ister kurum olsun bunlar açıldıktan sonra 5 yıl süreyle vergiye tabi değildir. Tabi bu okulların ilk, orta, lise, özel eğitim, rehabilitasyon olması gerekir. Bu durum 2004 senesi sonrası için geçerlidir. Fakat dershaneler bu kapsamda görülmediğinden vergiye tabidir. Eğer özel hastane kurulursa burada istisna yoktur vergiye tabidir.2-)Serbest bölgelerde ve teknoloji geliştirme bölgelerinde yapılan her türlü ticari faaliyetler vergi dışındadır. Yani teknoloji geliştirme bölgesinde çalışıp ticari faaliyet yapıyor, kar elde ediyor sak vergi vermeyiz. Serbest bölge, gümrük alanı içine girmeyen bölge yani vergisiz bölge demektir. Serbest bölgede gümrük vergisi, KDV, çalışanların gelir vergisi yoktur. 3-)Yük ve yolcu taşımacılığı yapanların kazançları vergi dışıdır. Yani gelir vergisi alınmaz. 4-)Yabancılar Türkiye’ye gelip sergi, fuar, panayır açarak mallarını sergilemeleri durumunda elde ettikleri kazançlar vergiye tabi değildir.

Ticari kazançların vergilendirilmesi: 1-)Basit Usul: Taksiciler, minibüsçüler, küçük çay ocakları işyeri kira bedelinin 2014 için büyükşehirde 5500 TL'yi aşmaması durumunda bu kişiler basit usulde vergilendirilir. Bunlar genel şarttır. Özel şartlar ise yıllık alış 77.000 satış 110.000 aşmamalı. Bu şartları taşıyanlar vergi vermez diye bir kural yoktur. Sadece basit usulde vergilendirilir. Vergi vermeyenler esnaf sayılan kişilerdir. Minibüsçüler ister şehirler arası ister şehir içi taşımacılık yapsın basit usulde vergilendirilir. Basit usulde vergilendirilenler defter tutmazlar, basit usulde vergilendirilirler, toplu fatura keserler, yalnız müşteriler isterse toplu değil de anında fatura kesmek zorundadır. Minibüsçüler de toplu fatura keserler.

İndirilecek giderler: İndirilecek giderler kurumlar vergisi mükellefleri için de geçerlidir, gerçek kişiler için de geçerlidir.1-)Ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için yapılan belgeli giderler indirilebilir. Eğer yaptığımız harcama ticari kazancı elde etmek için geçerli ise yani nedensellik ilişkisi varsa yani ben bu harcamaları yapmazsam bu kazancı elde edemem dediğimiz giderlerdir. Yani işle ilgili, ticari faaliyetler ilgili bu faaliyeti sürdürebilmesi için gerekli olan giderler indirilebilir. Örneğin bir işletmenin reklam giderleri buna örnek verilebilir. Yalnız işle ilgili olmayan, kendi şahsi, ailevi giderler indirilemez. Örneğin bir müşteri geldi ve müşterisini yemeğe götürdü eğer bu yemek işle ilgili ise bu gider indirilebilir. Kısacası ticari faaliyet ile ilgili olmak koşuluyla her türlü gider indirilebilir.2-)Eğer personeline işyerinde yemek veriyorsan ya da işyerine bağlı olarak kiraladığın yerlerde yatırıyorsan ya da lojmanlarda yatırıyorsan bu giderler indirilebilir.3-)Çalışan ve hizmetliler için ödenen sigorta primleri (Sosyal güvenlik sigortası değil özel sigorta yani kaza, hayat sigortası gibi) ve emekli aidatları bunlar da indirilecek giderlerdir.4-)İşle ilgili zarar ve tazminatlar; örneğin bir müteahhit iş yaptı ve zamanında bitiremedi. Diyorlar ki cezai şart ödeyeceksin gün başına. Ya da bir malı teslim ettin o mal da bozuk çıktı tazminat ödemek zorunda kaldık. Bu tazminat gider olarak yazılabilir. Tabi bunların işle ilgili olması gerekmektedir. Yoksa özel aracımızla gidip bir kişiye çarptık ve tazminat ödediysek bu gider indirilemez. Çünkü işle ilgili değildir.5-)İşle ilgili seyahat giderleri; örneğin özel seyahat için yapılan giderler indirilemez. Seyahatin işle olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Örneğin işle ilgili seyahat yapılıp ta bunun giderini düşmezsek o farkın vergisi ödenir. Eğer kişi kendi ailesiyle seyahate gidiyorsa bunun giderini düşemez. Kısacası ticari faaliyet amacı ile gidildiğinin kanıtlanması gerekmektedir. 6-)Kişi ya da şirket aracı ister kiralama yoluyla elde etsin isterse sahibi olsun kullandığı taşıtların giderlerinin tamamı düşülebilir. Örneğin taşıtın giderleri bakım, onarımı, akaryakıt giderleri tamamen düşülebilir.7-)Her türlü ayni vergi, resim ve harçlar düşülebilir. Ayni vergi kişisel bir vergi değildir. Yani belediye, emlak, ilan vergileri düşülebilir. Bunlar kişisel vergi değildir. Neler düşülemez? KDV gider olarak düşülemez. Binek otoların motorlu taşıtlar vergisi indirilemez çünkü burada kişi şahsi olarak aracı kullanıyor diye düşünülüyor. Özel iletişim vergisi de düşülemez. Kullanılan telefon doğrudan doğruya işle ilgili olsa da düşülemez. Çünkü ÖİV depremden sonra gelmiş bir vergidir ve gider olarak düşülemiyor. Muhasebe açısından örneğin ÖİV’ sini gider olarak yazılmaması gerekmesine rağmen gider olarak yazılırsa denetim sonucu ceza alınır. Ayrıca işletmeler şans oyunu oynadığında bunun vergisini düşemezler.8-)Her türlü amortisman düşülebilir. Örneğin bir işletme yılın son ayı araç almışsa tamamını düşemez, tamamını gider olarak yazamaz. Sadece 1 aylık kısmı düşülebilir, gider olarak yazılabilir. Ödeme kaydedici cihazların değerinin tamamını gider olarak düşebilir.9-)Bireysel emeklilik işçi katkı payları; İşveren çalıştırdığı kişilere bireysel emeklilik sigortası yaptırabilir bunların sigorta primlerini düşebilir ve hepsini gider olarak yazabilir.10-)Gıda bankacılığı yapan dernek ve vakıflara yapılan bağışlar da gider düşülebilir. Gıda bankacılığına gıda, temizlik, yiyecek ve yakacak giriyor.


İndirilemeyecek giderler: Yani gider kabul edilmeyen ödemelerdir. Şu ana kadar anlatılanlarda indirim yapılabiliyordu şimdiki sayacaklarımızda ise yapılamıyor. Bunlara gider kabul edilmeyen ödemeler denir. Yani bir ödeme yapılıyor ve gider olarak yazılmıyor.1-)İşletme sahibinin, eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar, aldıkları ücretler gider olarak yazılamaz çünkü bunlar zaten kişinin bakma yükümlülüğü olan kişilerdir.2-)Yakın akrabalara ilişkili kişiler denir. İlişkili kişilerle emsallere uygun bedel veya fiyatlara aykırı doğan farklar yani bir yer kiralıyorsak ve akraba diye emsalinden farklı gösterilirse aradaki fark gider olarak kabul edilemez.3-)Her türlü para cezası, vergi cezası, gecikme faizleri gider olarak yazılamaz. İş sahibinin suçlarından doğan tazminatlar da gider olarak yazılamaz.4-)Her türlü alkollü içki ve tütün mamulleri ile ilgili ilan ve reklam giderleri düşülemez, gider olarak yazılamaz.5-)Motorlu deniz ve hava taşıtlarının işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri düşülemez yani kişinin bir uçağı varsa fakat kendi işletmesiyle ilgili değil de kişisel olarak kullanmışsa bunu gider olarak yazamaz. 6-)Basın, radyo, televizyon yoluyla işlenen suçlarla ilgili tazminatlar gider olarak yazılamaz, vergiden düşülemez. Kısacası bir ticari işletme hangi giderleri indirebilir? İşle ilgili olanları düşebilir. İş ile ilgili olmayanları düşemez. İşle ilgili olmayan cezaları, tazminatlar düşülemez. İşle ilgili olan cezalar ve tazminatlar ise düşülebilir. Zirai Kazançlar konusu sınavda yok!

Ücret kazançları; Belirli bir işverene ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara yapılan ödemelerdir. İşverene bağlı olmak demek onun emirlerini dinlemek anlamına gelir. Yani ücret alabilmesi için 2 şeyinde bir arada gerçekleşmesi gerekir. Serbest meslek ya da ticaret olduğunda ücret sayılmaz. Para ya da mal ve hizmet şeklinde çalışanlara verilen şeyler de ücret değildir. İlle de para olma zorunluluğu yoktur ücretin. Örneğin bir işçiye 500 TL para verilip yanında bedava yemek, lojman şeklinde bir paket verilirse ve toplam 2000 TL ise vergi 2000 TL üzerinden kesilir. Devlet memurunun aldığı ücrete maaş, özel sektörün aldığı ücrete ise aylık denir. TBMM üyelerinin aldığı paralar ise ödenektir ve bu da aynı şekilde vergilendirilir. Devlet memuru maaş yanında tazminatta alıyor özel sektör ise prim alıyor. Şirketlerde yönetim kurulu üyeleri yönetim kurulu toplantısına katılma karşılığı para ödenir. Buna huzur hakkı denir. Bu da vergiye tabidir. İkramiye de vergiye tabidir ücrettir. İşçilere gider karşılığı verilen paralar(seyahat, yolculuk vb.) da ücret sayılır ve vergiye tabidir. Ortak olmamak kaydıyla bazı yönetim kurulu üyelerine ve banka müdürlerine kardan yüzde veriyorlar bu da ücrettir. Bunların hepsi ücret kazançları sayılır ve vergiye tabidir. Tam emekli aylıkları ücret sayılır fakat ücret sayılmasına rağmen bunun vergisi yoktur. TBMM üyelerine, yönetim ve denetim kurulu üyelerine, arabuluculara, bilirkişilere, sporculara yapılan ödemeler ücret sayılır. Kısacası emek karşılığı para ödeniyorsa bu ücret olur. 

Vergi dışı olan ücretler: Çırakların ücretleri, maden işçilerinin ücretleri vergi dışıdır. Evimizde çalıştırdığımız ister daimi ister harici hizmetçilere ödenen ücretler vergi dışıdır ancak sosyal güvenlik kapsamındadır. Apartman kapıcılarının ücretleri vergi dışıdır. Emekli, melül, dul ve yetim aylıkları da vergi dışıdır. Sosyal güvenlik tazminatı, kıdem tazminatı vergi dışıdır ancak kıdem tazminatı devletin gösterdiği tutarı aşamaz. Jokeyler ve sporcu ücretleri vergi dışıdır. Spor hakemlerinin ücretleri vergi dışıdır. Nafakalar vergi dışıdır. Öğrenci bursları transfer harcamalarıdır yani vergi dışıdır. Gemi adamlarına ödenen ücretler vergi dışıdır. Ücretler nasıl vergilendirilir?2 türlü vergilendirilir.1-)Kesinti yoluyla vergilendirilir. Bu kesinti oranları gelir vergisi oranları gibidir.15’te başlar 35’te biter. Bu ücret vergilendirilirken işçi payı düşülebilir, işsizlik, kaza düşülebilir fakat toplam ücretin %5 ini geçemez. Ücretten asgari geçim indirimi düşülebilir. Sakatlık indirimi örneğin çalışma gücünün %80’inin kaybedenlere 800 TL düşülebilir. Ücretlerin bazıları da diğer ücret diye alınır, basit usulde vergi verenlerin yanında çalışanlar bunların vergileri asgari ücretin dörtte birinin %15’idir.


Gayrimenkul Sermaye İratları: Burada gerçek kişilerin kira gelirleri kastedilmektedir. Gayrimenkul taşınmazı olanların vergilendirilmesinden bahsedilmektedir. 1 notu gelir türü ücrettir. 2.sırada kira 3.sırada ise faiz vardır. Gayrimenkul Türk Vergi Sisteminde taşınmaz malı ifade eder. Bina ve arazi taşınmaz maldır. Türk Vergi Sisteminde taşınmaz sadece bina ve arazi değildir, otomobilde taşınmazdır. Her türlü gemi, motorlu araçlar, makine teçhizat… Bunlardan elde edilen gelire kira denir. Bir kişi örneğin sahibi olduğu taksiyi birisine kiraya verdiği zaman, evini kiraya vermiş gibi olur. Makinesini de, arazisini de, gemisini de kiraya verebilir. Kısaca kirayı tanımlarsak; kira her türlü taşınmazların bir başkasının kullanımına sunulması için elde edilen bedeldir.
Türkiye’de vergi dışı kira var mıdır?
Sadece konut kirası alınıyordu. 2014 için yıllık 3300 TL’si vergi dışıdır. Yani yıllık kira tutarı 3300 TL’yi aşıyorsa beyanname vereceğiz. 3300 TL’ye kadar beyanname yoktur. İş yeri kiralama yıllık 27.000’e kadar %20 stopaja tabiidir. (İş yeri kiralamasında, örneğin 1000 lira ise kira, kiracı bunun %20’sini kesip bana 800 lira ödeyecektir.) Konut kiralamasında 3300 TL’yi 1 lira bile aşsa, 3300 lira vergi dışı olduğundan 1 liranın vergisi verilecektir.


Bir dairemiz varsa ve bu dairede kardeş, anne veya baba oturuyorsa bunlara bedava olacak ve devlette vergisini istemez. Bunun haricinde kayınpeder gibi kişilere verilirse gayrimenkulün %5’i kadar kiranın vergisi verilir. Ayrıca bir kişinin aldığı kira bedeli emsal kira bedelinden düşük olsa bile emsal kira bedeli kadar vergi verir. Örneğin 2000 liralık yeri 1000 liraya kiraya veriyorsak ve bu evin değeri 500.000 lira ise bunun %5’i de 25.000 lira ise bizim yılda 25.000 lira vermemiz gerekirken 12.000 lira almış olacağız; fakat emsal bedelden dolayı 25.000 lira üzerinden vergi verilmesi gerekmektedir. O yüzden gayrimenkul sahipleri evini kiraya verirken, bu evin değerinin %25’i kaçtır diye hesaplayıp kiraya verilmesi gerekir. Yani kişinin dayısı, amcası, teyzesi vb. evinde oturtup bunlardan kira alınmasa bile devlet gayrimenkulünün değerinin %5’nin beyannamesini vereceksin diyor; ama anne, baba, kardeş evinde oturtup da bunlara bedava kiraya verirse devlet bunun vergisini istemez. Yani bu örnekler emsal kira bedeli esasına girmektedir.

Menkul Sermaye İratları: İki şeyi ifade eder. 1) Faiz 2)Sermaye şirketlerinden alınan temettü menkul sermayesinden paranın getirdiği gelirdir. Paranın getirdiği gelirde faiz ve temettüdür. Menkul sermaye iradı deyince ikisinin vergilendirilmesinden bahsedilir. Burada kişiler için alan menkul sermaye iradından bahsediyoruz. Türkiye’de verginin dışında tutulan faiz yoktur. Türkiye’de ister bankalardan isterse devlet tahvillerinden alınan faizlerde vergi dışı yoktur. Yani faizlerle ilgili devlet vergi konusunda bir istisna tanımıyor. Kâr payında istisna vardır. Dağıtılan kâr paylarının yarısı vergi dışıdır. Türkiye’de vergi rekortmenleri vergiyi dağıtılan kârlardan veriyor. (Bir anonim şirket ortaklarının o kadar büyük bir payı dağıtılıyor ki dağıtılan o kâr payı üzerinden beyanda bulunuyor. Vergi rekortmenleri menkul sermaye iradından çıkıyor. Alınan kâr paylarından yaptıkları beyan sonucu oluyor.) Bir şirket kârını nisan ayında dağıtır. Bu yıl 2013’ün kârını dağıtır. Bu yılki vergi rekortmeni olan kişiler ise 2012’nin vergisini vermiş oluyor. 2013’te alınan kâr payları bu yıl 2014’te beyan ediyor. Kısacası tüm faizler vergi dışıdır. Faizler stopaj ile vergilendiriliyor. Devlet tahvilleri %10 istersen 1 milyon faiz al, yinede %10 banka mevduat faizleri ya da katılım bankasından alınan kar paylarını her ay alınanlardan %15 kesilir. 1 yıla kadar olanlardan ise %12 kesilir. Faizde beyan yoktur. Kesinti vardır. Dağıtılan kar payları ise 27.000 liraya kadar kesinti yoluyla kesilir. Kar payının tamamı üzerinden ayrılıyor. 27.000 lirayı geçerse beyan etmek gerekiyor. Beyan edinecek ödenen kesintiyi düşebilir devletten alacaklı hale geliyor.

Gelir Vergisinde Mükellef: Gelir elde eden gerçek kişilerdir. Bir insan Türk Vergi İdaresine gelir elde ettiğinde vergi vermekle yükümlüdür. Türkiye’de yerleşik kişiler tam mükelleftir. Türk vatandaşı olma şartı yoktur, tam mükellef olmak için Türkiye’de yerleşik olması yeterlidir. Türkiye’de yerleşmiş yabancı uyruklu kişilerde gelir vergisinin mükellefidir. Türkiye’de yerleşik olması için ikametgâhın Türkiye’de olması gerekir ya da 180 gün ve yukarısı Türkiye’de kesintisiz oturan kişiler yerleşik kişilerdir.
Tam mükellef olan bir kişi bütün vergilerini Türk vergi dairesine verir. Türkiye’de yerleşik kişiler mükelleftir; fakat bunların istisnaları şunlardır: Türkiye’de yerleşik olsalar da bilim adamları, uzman muhabirler(gazeteciler), öğrenci, sağlık nedeniyle gelip Türkiye’de tedavi olanlar, tutuklular ve hükümlüler. Bu kişiler 6 aydan fazla kalmış olsalar bile yerleşik sayılmazlar. Türkiye’de yerleşik olan kimseler bütün gelir vergilerini isterse yurtdışından elde etsinler Türk vergi dairesine verirler.

Gelir Vergisini Doğuran Olay: Bir kişi gelir elde ettiğinde vergi doğar. Bir kişi ya gelir olarak cebine para girdiğinde ya da bir satış karşılığında çek, senet elde ettiğinde gelir elde etmiş olur. Ticari kazançlarda bir mal satılıp kazanç doğduğunda vergisinin verilmesi lazımdır. İlla para almak şart değildir. Çek, senet alındı 1-2 yıl vadeli yıllarda vergisi ödenecek; ancak ücrette, kirada ve serbest meslekte böyle değildir. Kanun bunların 3’ünü koymuştur. Örneğin ücretlerin ödemesi yapılmadıkça vergisi kesilmez. Kira alınmadıkça vergisi de yoktur. Serbest meslek kazançlarında ise para alınmadan gelir vergisi istenmez; fakat KDV’de öyle değil.

Gelir Vergisinin Oranı: Gelir vergisinin oranına esas tarife denir. İlk 11.000 liraya kadar %15, sonra gelen 16.000 liraya %20, sonra gelen 33.000 liraya %27, 60.000 lirayı geçerse %35. Bütün ücretler, kiralar, ticari kazançlar bu şekilde vergilendiriliyor. Gelir vergisinde faizlerde oran düşüktür; çünkü en fazla %15 oluyor. Buradaki ilk 11.000… 16.000 lira gibi rakamlar brüttür. Türkiye’de gelir vergisi en düşük devlet tahvil faizi, ondan sonra mevduat faizi, ondan sonra telif kazançlarından, en ağır gelir vergisi ödeyenler ticari kazanç şeklindedir.

Gelir Vergisinde Beyan: Yıllık beyanı kimler yapar? 1) Ticari kazan elde eden gerçek kişiler sıfır kazanç elde etseler de hiç elde etmeseler de beyan yapmak zorundadır. 2) Aynı şey serbest meslek erbapları içinde geçerlidir, onlarda beyanname vermek zorundadır. 3) Yıllık 3.300 lirayı aşan konut kira geliri elde edenler vermek zorundadır.
Birden fazla işverenden ücret alanlarda ise 2. İşverenden aldığı ücret 27.000 lirayı aşıyorsa beyanname vermek zorunda. İşyeri kiralarında ise işyeri kiraları stopajla vergilendiriliyor. 27.000 lirayı aşarsa beyanname veriliyor. Yani 27.000 liraya kadar %20’si stopaja tabi 27.000 lirayı aşarsa kirayı alan beyanname veriyor. Tek bir kişiden maaş alan bir kişi beyanname vermez. 1’den fazla işverenden maaş alınıyorsa ve bu 27.000 lirayı aşıyorsa beyanname verilir. Kısacası beyanname vermek zorunda olanlar; ticari kazanç elde edenler, büyük çiftçiler, serbest meslek erbapları, 27.000 lirayı aşan kar payı alanlar, 3.300 lirayı aşan konut kira geliri elde edenler, birden fazla işverenden ücret alanlar 2.sinden aldığı 27.000 lirayı geçerse beyanname vermek zorundadır.

Yıllık Beyandan İndirimler: Beyanname vermek zorunda olan mükellefler bu beyannamesinden hangi indirimleri yapabilir? 1) Kendisine bakmakla yükümlü olduğu eşine ve küçük çocuklarına ait bunlarla ilgili eğitim ve sağlık harcamaları düşülebilir. Düşülen kısım, beyan edilen gelirin %10’unu aşamaz. 2) Özel sigorta primleri düşülebilir. Beyan edilen gelirin %15’ını geçemez. Asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. 3) Kamusal Bağışlar (okul, sağlık tesisi yurt, Kızılay Derneği, B.K.’nca yardım kararı alınmış doğal afetlerle, kültürel bağışlarda tam diğerlerinde gelirin % 5’i) 4)Düğer bağışlarda %5’i düşülebilir.

Gelir Vergisi Beyanı ve Ödeme: Her yılın yıllık gelir vergisi beyanını 25 Marta kadar vermek gerekir. Bir yıllık beyanı ticari kazanç elde edenler, serbest meslek erbapları, büyük çiftçiler, 27.000 lirayı aşan kar payı alanlar, 3.300 lirayı aşan konut kira geliri elde edenler, birden fazla işverenden ücret alanlar 2.sinden aldığı 27.000 lirayı geçerse bunlar yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadır. Gelir vergisi 2 taksitte ödenmektedir. Mart sonuna kadar birinci taksit, Temmuzda ise ikinci taksit ödenir.

Özel Tüketim Vergileri: Dünya uygulamasına bakarsak konusu negatif dışsallığı olan petrol ürünleri, alkollü içecekler ve tütün mamulleri gibi mal ve hizmetlerden alınan vergidir. Dünya vergi sistemlerinde genel kabul görmüş TV’nin alındığı 3 tür mal ve hizmet vardır. Alkollü içecekler, tütün mamulleri ve petrol ürünleridir. Özel tüketim vergileri; özel tüketim vergisi, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi olmak üzere 3 şekilde alınır. Özel tüketim vergisinin konusu;1.liste: petrol ürünleri ve türevleri,2.liste; motorlu araçlar 3.liste; kolalı gazozlar, alkollü içecekler, tütün mamulleri, 4.liste: lüks kabul edilmiş mallar(havyar, parfüm, kürk vs.),elektrikli ev aletleri, telefon, film, video vs. Dünya uygulamasında 1. ve 3. Listeler TV’ye tabidir. 2. Ve 4. Liste ise Türkiye’ye özgü özel tüketim kapsamındadır. Hiç bir dünya ülkesinde olmazken Türkiye’de motorlu taşıtlar KDV’ye tabi tutulmuşken ayrıca bir de TV’ye tabi tutulmuştur. Bunun sebebi Türkiye, Avrupa Birliği ile gümrük birliğine girdiği zaman sıfır gümrük uyguladığından ve vergi kaybı olduğundan vergi kaybını telafi etmek için TV’ye başvurulmuştur.1.listedeki akaryakıtların hepsi aynı oranda vergilendiriliyor. Bazılarında istisna vardır. Örneğin benzin, motorin de indirim vardır. Uçak benzinlerinde ÖTV yoktur KDV vardır.2.listedeki motorlu taşıtlarda ise istisna yoktur. Her motorlu taşıttan ÖTV alınır.3.liste alkollü içecekler ve tütün mamulleri gibi ürünler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de vergilendiriliyor.4.listedekilerde ise ağır bir ÖTV vardır. Bu 4 listenin 2 tanesi dünya sistemindeki ÖTV uygulamasına aykırı nitelik taşıyor.(AB’den mal ithal ettiğimizde sıfır gümrük uyguladığımızdan bu mallardan ayriyeten ÖTV alarak mal pahalaştırılır ve dış ticaret açığı kapatılmaya çalışılır amaç budur. ÖTV Türkiye’de dünya uygulaması açısından ilkesel bazda yanlış uygulansa da devlete önemli bir gelir kaynağı sağlamaktadır. Kısaca TV’nin konusu negatif dışsallığı olan mallar, çevreye zarar veren ürünler ve lüks mallardır.

İstisnalar;4 sayılı liste dışındaki mallarda diplomatik istisna vardır. Türkiye’de çalışan diplomatlar Türkiye’de akaryakıt aldıklarında ÖTV ödemezler veya motorlu araç aldıklarında ÖTV ödemezler. Tabi KDV öderler. Alkollü içki aldıklarında ötv ödemezler. İhraç ürünleri vergi dışı olduğundan 4 liste haricindeki malları diplomatların alması sonucunda ilk 3 listedeki malları onlara ihraç edilmiş gibi sayıldığından ÖTV alınmıyor. Diplomatlar yurtdışında bir alıcı olarak kabul görülüyor.1. ve 4. Listedekiler hariç engellilerin araç alımında ÖTV yoktur. Uçak ve helikopter Türk hava kurumu tarafından alındığında ötv yoktur. İhraç eşyada taşıyıcı ağır araçlar bu eşyaları yurtdışına çıkarıyorsa o tire verilen motorin ÖTV dışıdır. Dahilde işleme rejimine tabi mallarda ÖTV dışındadır. Örneğin yurtdışından ham petrolü getiriyoruz, işliyoruz geri gönderiyoruz. Bu petrol geldiğinde ÖTV alınmıyor.

Matrah ve Oran: Petrol ürünlerinde, alkollü içkilerde ve tütünde matrah spesifiktir.2.liste yani motorlu araçlarda ad volaremdir. Otogazda kg başına alınır yani spesifiktir. Spesifik vergiler daha ağırdır advolareme göre. Hem de spesifik vergi adaletsizdir.4.listedekilerin matrahı da ad volaremdir.
Vergiyi doğuran olay ve mükellef: Bu vergi dünya uygulamasından farklı olarak tüketimle doğmaz.1,3 ve 4 sayılı listelerdeki yani motorlu araçlar dışındaki malların hepsinde imalat esnasında ya da ithalat aşamasında doğar. Bu 3 listedeki malları ithal edenler yada üretenler vergi mükellefidir. Aslında normal olanı bu malları tüketen kişinin vergi mükellefi olmasıdır. Benzinlikten arabasına benzin alan otomobil sahibi gibi. Ama öyle olmuyor.

Vergileme usulü; Beyanname iledir. Bunların hepsi bütçeye girer. Yurtdışından getirilen mallarda beyan gümrüğe yapılır. Vergilendirme dönemi 1 aydır. Motorlu taşıtlarda satın alınmadan önce ÖTV ödenir sonra araç satın alınır. Bu vergi mantığına aykırıdır. Normalde vergi mal teslim edilince doğar. Burada mal teslim edilmeden vergi ödeniyor.

Özel İletişim Vergisi: Bunun dünyada örneği yoktur. Dünyada ÖTV tütün, petrol ürünleri ve alkollü içeceklerden alınır. Biz bunlara ek olarak motorlu araçlardan ve 4.listedeki mallardan alıyoruz. Türkiye’de tüm iletişimler(kablolu, kablosuz) özel iletişim vergisine tabidir. Bu verginin konusu tüm iletişim hizmetleridir. Bunun istisnası yoktur. Devlet hiçbir iletişim aracını vergi dışı bırakmamıştır. Fakat vergi oranları farklıdır. En ağır vergilendirilen iletişim; mobil telefon en hafifi ise internettir. Aradaki kalanlar da kablolu iletişimdir. Mobil telefonu alırken ÖTV ve KDV alınıyor ayrıca 200 TL ek yükümlülük vardır. Bir de ayrıca mobil telefon aboneliğinde de 40 TL ücret vardır. Özel iletişim vergisi ilk defa depremle ortaya çıkarılmış bir vergidir. Depremde devletin finansmanını sağlaması için lüks mal olarak kabul edilen mobil telefondan alınıyordu. Daha sonra ise bu devamlı hale getirildi. İlk önce mobil telefondan alınıyordu sonra bütün iletişime yansıdı.
Şans Oyunları Vergisi: Dünya uygulamasında vardır. Türk vergi sistemine yeni katılmış vergidir. Yaygın ve yoğun olarak tüketilen hizmetin vergilendirilmesidir. Konusu; Şans oyunu için ödenen ücret vergilendirilir. Eğer şans oyunundan bir ikramiye çıkarsa da Türkiye’de bu veraset ve intikal vergisi ile vergilendiriliyor. En düşük şans oyunu vergisi spordadır. Bir aya eşit vergi ertesi ayın 20.işgününe kadar beyan edilir. Kim düzenliyorsa o şirket beyan edecek.

Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi: Bu bir özel tüketim vergisi değil finansal işlem vergisidir. Türkiye’de finansal işlem olarak yapılan bankacılık faaliyetlerini vergiler. Sigortacılıkta bankacılıkla beraber düşünülmüştür. Bankalar komisyon, işletim ücreti, faiz alabilir. Bu vergi bankaların yaptığı ve tüm işlemin sonucunda aldığı paraları vergiler. Tüm sigortacılık faaliyetleri soncunda bu vergi alınır. BSMV’nin dışında kalan işlemler şunlardır; kambiyo işlemleri yani döviz alım satım işlemleri, bazı sigorta türleri bireysel emeklilik gibi, kobilere verilen krediler. Tüketici kredileri vergi dışı değildir. Bazı bankalar vergi dışıdır. Örneğin kan bankaları gibi. Burada BSMV yoktur. Verginin Mükellefi: Banka, bankerler ve sigorta şirketleridir. Döviz büfeleri banker olmakla birlikte yaptıkları iş kambiyo işlemleri olduğu için ödeyecekleri vergi yoktur. Yani döviz satanlar beyan yapmaz. Matrah: Yapılan işlem karşılığında alınan paraların tutarıdır. Örneğin alınan faiz, alınan komisyon vs. Oran: Vergi oranı%5’tir.Finansal işlem KDV’nin dışındadır. Onun yerine bu vergi yani BSMV vardır.

Veraset Vergisi: Bu verginin konusu bir Türk vatandaşının ister Türkiye’de ister yurtdışında olsun mirasçılara kalan malları vergiye tabidir. Türkiye’de olan bir mal ister Türk uyrukluya ister yabancı uyrukluya kalsın mal Türkiye’de kaldıkça kime kalırsa kalsın vergiye tabidir. Örneğin Türkiye’deki yabancı uyruklu bir kişinin edindiği mülk öldükten sonra kendi mirasçısına kalıyor ve bu mirasçılar Türkiye dışında başka bir ülkede yaşıyorsa yine de vergiye tabidirler. Ya da bir Türk’ün Türkiye’de bir mülkü var. Ödlükten sonra mirasçılarına kalan bu mülkte vergiye tabidir. Miras kalan kişi yurtdışında yaşasa da vergiye tabidir. Yabancıların Türkiye’de bir malı varsa onlar hem Türkiye’de hem de kendi ülkelerinde vergilendirilir. Örneğin Almanya’da bir Türk uyruklunun dairesi var. Öldükten sonra alman hükümeti ve Türk hükümeti vergi alır. Almanya’da ödediği vergiyi buradan düşeceğiz tersine Alman’ın türkiyede malı var ve öldüyse Türk hükümeti de Alman hükümeti de vergi isteyecek. Veraset ve intikal vergisinde mal neredeyse o ülkenin vergi alması esastır. Miras olarak sadece gayrimenkul kalmayabilir banka hesapları, şirket ortaklıkları vs de kalabilir. Türk uyruklu bir kişinin yurtdışında malı varsa ama mirasçı olarak yabancılara kalıyorsa Türkiye veraset vergisi talep edemez.

Veraset vergisinin istisnaları: Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası vergi dışıdır. Aile hatıraları(madalya, kılıç gibi) vergi dışıdır ama kıymetli bir tablo kaldıysa aile hatırası değildir. O yüzden vergi dışı değildir. Gayrimenkul dışında örf ve adete göre verilen hediyeler vergi dışıdır. Mezuniyet hediyesi, yılbaşı hediyesi vb. Hediyeyi alan kişi burada vergi dışıdır. Bir insana karşılıksız olarak mirasta kalabilir, piyangoda çıkabilir, bağış yapılabilir. Emekli dul ve yetim aylıkları vergi dışıdır. İkramiyelerin 3525 TL’si vergi dışıdır.
Vergi mükellefi: Mirası reddetmeyip kabul eden kişiler mirasçılar ve ayrıca yarışma ve çekilişten çıkan ikramiyeyi kabul eden kişiler, bir bağışı kabul eden kişiler mükelleftir. Örneğin bir daire bağışlandı ve dairenin değeri de 200.000 TL ise bu bağışın %20’sini ödemek zorundadır. Aksi halde mülkiyet intikal etmez.
Vergi Matrahı: Vergiyi doğuran olay: Verginin matrahı miras kalan mallardan mirasçının borçları çıkarıldıktan sonra kalan tutar vergilenir. Bağışlarda ise borç düşülmez. Örneğin kredili daire alındı. Alan kişi öldükten sonra bu daire mirasçılarına kaldıysa bu dairenin kredi borcu düşülebilir. Ancak bir kişi bir başka kişiye kredili aldığı daireyi bağışlarsa o kredi borcu düşülmez. Daire değeri üzerinden vergilendirilir. Kısaca miras kalan kişi borcu matrahtan düşebilir, bağışta ise bağış yapılan kişi borcu düşemez. Vergiyi doğuran olay ise mirasın kabulü vergiyi doğurur. Bağışta da bağış kabul edildiği an vergi doğar. Miras kaldığında ya da bir şey bağışlandığında beyan edilmesi gerekir aksi takdirde vergi zıyaı suçu işlenmiş olur.

Vergi oranı: Veraset yoluyla kalan mallarda %1’den %10’a kadardır. Miras yoluyla intikaller diğer bağışlara göre daha az vergilendirilir. Veraset yoluyla intikaller %1’den %10’a kadar gidiyor diğer intikaller dediğimiz (hibe, hediye vs.) daha ağır vergilendiriliyor. Kısaca bir mal miras yoluyla kalırsa daha az vergilendiriliyor bağış yoluyla kalırsa daha ağır vergilendiriliyor. Dünya’da ise miras daha ağır vergilendirilip bağışlar daha az vergilendiriliyor. Diğer intikaller dediğimiz şeylerin vergi oranı ise %10’dan %30’a kadar gidiyor. Spor müsabakalarına ilişkin oyunlardan alınan ikramiyelerde %10 kesinti yapılıp kişiye ödeniyor veya çeşitli kuruluşlar tarafından düzenlenen yarışmalar ve çekilişlerde %10 uygulanıyor. At yarışlarında ise %10 yoktur. Eğer bağış yapılan kişi eş, anne, baba, çocuklar ise yani miras bırakan kişi hayattayken taksim ediyorsa eşine, annesine, babasına, çocuğuna bağış yapıyorsa bu durumda %10’dan başlayan bağış vergileri %5 ile %30 arasında değişiyor. Aile içi bağışları Türkiye düşük vergilendiriyor. Halbuki yoksul bir kişiye bağış yapmak garip bir şekilde daha ağır vergilendiriliyor.

Vergileme Süreci: Beyan yolu ile yapılır. Sadece yansıma ve çekilişlerde çıkan ikramiyelerle futbol müsabakalarına ait müşterek bahislerde çıkan paralar kesinti yolu ile vergilendiriliyor.(%10) Kısacası ikramiyeyi kazananlar beyanname vermez. Kim yarışmayı düzenliyorsa kazananlardan kestikleri vergiyi beyanname ile bildiriyorlar. Örneğin bir kişi öldüyse yapılacak ilk şey veraset dairesine beyanname vermektir. Bu beyanda kalan mallar borçlar düşüldükten sonra bildiriliyor, beyanname bütün mirasçılar için tek beyanname olarak veriliyor. Her mirasçı ayrı beyanname vermiyor. Mirasçılar vergilerini ödemeden hiçbir mala tasarruf edemez. Örneğin taşınmaz mal kaldıysa önce veraset vergisi beyannamesini verecek varsa vergisini ödeyecek sonra mülkü üzerine geçirebilecek. Veraset ve intikal vergisi ikiz vergidir. 1-) Bağış 2-) Miras. Miras biraz hafif, bağış biraz daha ağır vergilendiriliyor. Kişiye hiçbir miras kalmasa bile mirasçılar yine de beyanname vermek zorundadırlar. Mirasçılık belgesini sulh mahkemeleri veya noterler verir. Mahkemeden alınan belgeye veraset ilamı, noterden alınan belgeye ise mirasçılık belgesi denir.(noter daha düşük maliyetle hemen verebilir.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler