Efendim Merhabalar, İncesu Belediyesinin internet sayfasını incelerken bu fotoğraflara ulaştım. Memleketimden çok güzel fotoğraflar paylaşılmış. İncelemenizi öneririm. Yazımın sonundaki kaynak linkinden de daha fazla fotoğrafa da ulaşabilirsiniz.
06/10/2015
15/08/2015
Genç Albaraka Akademisinden Mezun Oldum
![]() |
2015 Genç Albaraka Mezunları |
Efendim Merhabalar, Genç Albarakalı olarak Bankacılık ve Finans lisans bölümünde okurken 3. sınıfı bitirip mezun olana kadar Albaraka Türk Katılım Bankasında yarı zamanlı olarak 11 ay boyunca çalıştım. Bankanın Osmanbey ve Anadolu Kurumsal şubelerinde Kurumsal Pazarlama departmanında görev aldım. 11 ayın sonunda hem okulum İstanbul Ticaret Üniversitesinden hem de Genç Albaraka Akademisinden mezun oldum. Sonrasında ise tam zamanlı olarak Kurumsal Pazarlama Müdürlüğünde işe başladım. Üniversitemdeki öğrenci arkadaşlarımdan olsun, sosyal medyadan olsun birçok soru gelmekte.
Bu yazım Genç Albaraka Akademisiyle alakalı bana yöneltilen sorulara cevap niteliğindedir.
Nedir bu Genç Albaraka Akademisi?
Genç Albaraka Akademi, Albaraka Türk Bankasının halen örgün üniversite eğitimi devam eden bankacılık sektöründe kariyer planı yapmak isteyen 3. ve 4. sınıf üniversite öğrencilerine kendilerini gösterme fırsatı sunduğu bir kariyer projesidir.
01/08/2015
Oslo Gezisi
![]() |
Oslo Opera Binası |
Öncelikle Oslo'yu bir tanıyalım...
Oslo Hakkında Bilgiler
Norveç’in başkenti ve en büyük şehri olan Oslo, Kopenhag, Stockholm ve Helsinki’den sonra İskandinavya’nın dördüncü büyük şehri olma özelliğine de sahip. Norveç 5 milyon nüfusa sahipken, Oslo da yaklaşık olarak 900 bin nüfusa sahiptir. Norveç kıt kaynaklara sahip bir ülke iken, 1970’lerden itibaren petrol ve doğal gaz gelirleriyle süratle zenginleşmiştir. Dünyanın önde gelen petrol ve doğalgaz ihracatçısı ülkelerinden olan Norveç günümüzde kişi başına düşen milli gelir itibarıyla en zengin ülkeler arasındadır. "En”lerin şehri Oslo da, dünyanın en pahalı şehirleri arasında da yerini alıyor. Yeşil tepeler, dağlar ve fiyortlarla çevrili Oslo’da 40 ada ve 343 göl bulunmakta. 1049 yılında Kral III.Harald tarafından kurulan Oslo, zaman içinde şehir Christiania ve Kristiania isimlerini kullandıktan sonra 1925'te günümüzdeki adı Oslo ismini aldı.![]() |
The Vigeland Park |
Oslo yaklaşık 50 müzeyi ve çok sayıda sanat galerisini bünyesinde barındırmaktadır.
Şehir merkezi çok büyük olmadığından genelde yürüyerek şehri dolaşabilirsiniz. Yorulduğunuz zamanda ise benim önerim tramvaya binip son durağına kadar gidip, başka bir tramvay veya otobüs hattıyla geri dönmek. Bu yöntem sizi hem dinlendirirken hem de yeni yerler görmüş olmanıza fırsat tanıyacaktır.
![]() |
Oslo Pass, flytoget biletim ve Oslo haritam |
Öncelikle bu şehrin pahalı bir yer olduğunu bilerek gelmelisiniz ve ona göre de önlemlerinizi almanız gerekir. Gezinin en önemli kuralı enerjinizi kaybetmemek. Bunun içinde yemeden içmeden ödün vermemek gerekir. Mesele yarım litre suyun fiyatı 10 türk lirası civarında; lakin parklarda, meydanlarda ve musluklardan tertemiz su akıyor.
Tabi şunu da bilmek gerekir şehirde uygun alışveriş yapabileceğiniz yerler her zaman muhakkak vardır. Bunları önceden araştırmak gerekir. Ben yanımda gezi boyunca ihtiyaç duyabileceğim yiyecekleri ve meyveleri beraberimde getirdim. Tropikal meyve ve konserve balık fiyatları da Türkiye'ye göre daha ucuz olduğunu gözlemledim. Tamam bu şehir pahalı; ama önlemimi aldığım için herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadım.
Oslo'da yaşadığım benim için ilginç olan olaylardan biri de, havanın saat 22.04 gibi kararmasıydı. Gün içerisinde
29/07/2015
Oslo Seyahatim öncesi Norveç'i Tanıyalım
Efendim Merhabalar, 24-27 Temmuz 2015 tarihleri arasında Norveç'in başkenti Oslo'ya seyahat ettim. Bu yazımda Norveç'i resmi adıyla Norveç Krallığını tanıtacağım. Bir sonraki yazımda ise Oslo Seyahatimde nereleri gezdiğimi, neler yaptığımı, seyahat rotamı ve Oslo hakkında tavsiyelerde bulunacağım.
Minik bir Norveç Künyesi ile başlayalım...
Nüfusu: 5.166.969
Para Birimi: Norveç Kronu NOK (1 NOK=0,3405 TRY)*
Resmi Dil: Norveçce
Devlet Başkanı: Kral V. Harald
10/05/2015
Küreselleşme:Büyük Hayal Kırıklığı Sesli Özeti


Bu seriye de Sesli Özet adını vereceğim. İlk olarak Joseph Stigltz'ın "Globalization And Its Discontents" adlı Türkçesiyle "Küreselleşme:Büyük Hayal Kırıklığı" kitabının özetinin bir seslendirmesini yaptım.
Her ne kadar profesyonel ses kayıt aletlerim olmasa da ve kaydı tek bir seferde yapmak durumunda kaldığımdan seslendirmeyle alakalı hatalarım ister istemez olacaktır. Bunu maruz göreceğinizi umuyorum.
Yeni seslendirmeler yapmak için de sizden gelecek kitap tavsiyelerini ve yorumlarınızı beklediğimi bilmenizi istiyorum. Bana ahmetalper@ahmetalper.com mail adresimden veya sosyal medya hesaplarımdan ulaşabilirsiniz.
01/03/2015
Sarıkamış Kayak Macerası
Efendim Merhabalar, okulum İstanbul Ticaret Üniversitesinde bildiğiniz üzere Sualtı Kulübüm ile birçok extreme sporlar peşindeyiz. Dalgıç olup denizin dibine daldıktan sonra, dağın zirvesine çıkıp kayalım dedik ve kendimizi Kars Sarıkamış' ta bulduk.
14/12/2014
Karanlıkta Diyalog Deneyimi
Efendim Merhabalar,
Okulum İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin aktif ve başarılı öğrenci kulüplerinden Genç Gönüllüler Kulübü ile Karanlıkta Diyalog deneyimini yaşadık.
Bu deneyimde görme engelli rehber tarafından tamamen karanlık olan bir yerde İstanbul'u görmeden gezme imkanı yakaladık.
Neler yaptık? Parkta dolaştık, tramvaya bindik, vapur ile seyahet ettik, cafeye gittik, alışveriş yaptık, trafikte karşıdan karşıya geçtik ve karanlıkta Braille alfabesiyle ismimizi yazdık...

Burada ister istemez empati kuruyor ve farkındalık kazanıyorsunuz. Tüm dostlarımın bu deneyimi yaşamasını istiyorum.
Dünya üzerinde 130 kentte 7 milyondan fazla insana “dokunmuş” Karanlıkta Diyalog deneyimi, İstanbul Gayrettepe Metro istasyonunda yer almakta.
Bizim görmemizi sağlayan gözlerimiz değil; farkındalığımızdır. Farkındaysak her şeyi görebiliriz.
02/12/2014
Çikolata Atölyesi Deneyimi
Efendim Merhabalar,
Bir pazar günü kardeşimle ne yapsak diye düşünürken, bir anda aklımıza çikolata yapalım diye fikir çıktı. Birkaç araştırmadan sonra Kahve Dünyası Forum İstanbul şubesinde Çikolata Atölyesinde eğitim vermekte olduğunu öğrendik.
Bodrum Dalış Seyahatim
Efendim Merhabalar,
Okulum İstanbul Ticaret Üniversitesinde Sualtı Kulübü'nün geçen sene eğitimlerine katılarak 1 Yıldız Dalgıç olmuştum. Geçen haftalarda da Bodrum'a dalış gezisi gerçekleştirdik. Bu dalış gezisinde uçak batığı, sahil güvenlik teknesi batığı ve 2 adet keşif dalışı yaptık.
Bol kahkahalı bir ekiple bu geziyi gerçekleştirdim. Suyun altında bile birbirimize bakarken kahkaha atıyorduk.
İnanılmaz derecede zevk aldım.
Gezilerimiz oldukça duyurularını yapacağım, siz de bizim ekibimize katılabilirsiniz.
Benle iletişime geçebilirsiniz: ahmetalper@ahmetalper.com
10/11/2014
Hong Kong Gezisi
Bir önceki yazımda size Guangzhou'ya olan seyahatimden bahsetmiştim. Şimdi ise sıra Hong Kong'a gerçekleştirdiğim seyahatten bahsetmeye geldi.
Hong Kong'a zamanımız kısıtlı olduğundan dolayı günübirlik olarak gidebildik. Benimle birlikte İTO'dan komite üyesi abilerimle Guangzhou seyahati haricinde bir gezi programı gerçekleştirdik.
24/10/2014
Guangzhou Gezisi
![]() |
Kanton Kulesi (İng: Canton Tower, Çin: 广州塔) |

14-19 Ekim 2014 tarihleri arasında seyahat için hayalini en çok kurduğum ülke olan Çin'e gitme fırsatını yakaladım. Bu seyahatimin sponsorları İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi oldu diyebilirim. Uçak biletimi, otelimi, şehirdeki kişisel masraflar hariç ulaşım masraflarımı da sağ olsunlar karşıladılar.
Okulum İstanbul Ticaret Üniversitesi ile yapılan antlaşma ile okulda başarılı olan 2 öğrenciyi ve öğrencilerle birlikte bir öğretim görevlisini de beraberinde fuarlara katılımını sağlıyor. Bu fuarlar neredeyse dünyanın her yerinde yer alıyor. Buradaki amaç öğrencilerin yurt dışı ve fuar deneyimini yaşatarak uluslararası ticaretin nasıl işlediğini göstermek ve başarıyı bu seyahatlerle ödüllendirmek.
02/08/2014
Katılım Bankası nedir?
Katılım Bankası nedir? Nasıl Çalışır?
Katılım Bankaları mali sektörde faaliyet gösteren, reel ekonomiyi finanse eden ve bankacılık hizmetleri sunan kuruluşlardır. Katılım Bankaları, tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman prensipleri dahilinde ticaret ve sanayide değerlendirerek, oluşan kâr veya zararı tasarruf sahipleriyle paylaşırlar. TL, USD ve EURO bazında vadeli hesaplarda toplanan fonlar, kurumsal finansman desteği, bireysel finansman desteği, finansal kiralama, kâr veya zarar ortaklığı yöntemleriyle değerlendirilir.
Ticaretin ve sanayinin ihtiyaç duyduğu hammadde, yarı mamul veya mamul madde, gayrimenkul, makine veya her tür teçhizatın temini, bu yöntemler aracılığıyla sağlanmaktadır. Katılım Bankaları nakit kredi vermezler, ancak halkın ihtiyaç duyabileceği bankacılık hizmetlerini sunarlar. Katılım Bankalarının varlık nedeni ve Altın Kuralı “Faizsizlik Prensibi”dir. “Faizsizlik Prensibi”nin özü de;
1) Fon toplarken “sabit bir getiri” taahhüt etmemek,
2) Fon kullandırırken nakit kredi vermeyip, malı “peşin alıp vadeli satmak”tır.
Katılım Bankalarının kuruluş amacı nedir?1) Fon toplarken “sabit bir getiri” taahhüt etmemek,
2) Fon kullandırırken nakit kredi vermeyip, malı “peşin alıp vadeli satmak”tır.
Türkiye’de ve dünyada halkın bir kesimi, faiz gelirinden uzak durmaktadır. Bu nedenle klasik bankalara gitmeyen fonlar atıl kalmaktadır. Bu durum hem genel ekonomi açısından, hem de tasarruf sahibi açısından bir kayıptır. Katılım Bankaları, mali sektörde bir yenilik olarak, klasik bankalara gitmeyen fonları ekonomiye kazandırmak ve tasarruf sahiplerinin fonlarını güvenle saklamalarına ve değerlendirmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca orta ve uzun vadede yatırımların finanse edilmesi yoluyla kalkınmaya katkı sağlarlar. Kuruluş aşamasında, dalında uzman kişilerin oluşturduğu heyetlerin görüşleri doğrultusunda ve dünyadaki uygulamalardan örnek alınarak Katılım Bankalarının topladığı fonları değerlendirmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemlerle elde edilen kazancın ticari kazanç niteliğinde olduğu ve faizden esaslı olarak farklılık gösterdiği konusunda bir görüş birliği oluşmuştur.
25/06/2014
Türk Vergi Sistemi Ders Notları -2
Efendim Merhabalar,
Türk Vergi Sistemi dersinde dönem içerisinde Doğkan Aygün arkadaşımın dersten çıkardığı özet notları buradan Türk Vergi Sistemi alan ve öğrenen öğrencilere paylaşmaya karar verdik. Bilginin paylaşılarak daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu yüzden dijital ortama döktüğümüz notları bundan sonra sizlerle paylaşacağız. Burada yer alan Türk Vergi Sistemi notları vize sonrası notları kapsamaktadır. Vize öncesi notları için tıklayınız.
Türk Vergi Sistemi dersinde dönem içerisinde Doğkan Aygün arkadaşımın dersten çıkardığı özet notları buradan Türk Vergi Sistemi alan ve öğrenen öğrencilere paylaşmaya karar verdik. Bilginin paylaşılarak daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu yüzden dijital ortama döktüğümüz notları bundan sonra sizlerle paylaşacağız. Burada yer alan Türk Vergi Sistemi notları vize sonrası notları kapsamaktadır. Vize öncesi notları için tıklayınız.
18/06/2014
Türk Vergi Sistemi Ders Notları -1
Efendim Merhabalar,
Türk Vergi Sistemi dersinde dönem içerisinde Doğkan Aygün arkadaşımın dersten çıkardığı özet notları buradan Türk Vergi Sistemi alan ve öğrenen öğrencilere paylaşmaya karar verdik. Bilginin paylaşılarak daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu yüzden dijital ortama döktüğümüz notları bundan sonra sizlerle paylaşacağız. Burada yer alan Türk Vergi Sistemi notları vize öncesi notları kapsamaktadır. Vize sonrası notları görmek için tıklayınız.
Türk Vergi Sistemi dersinde dönem içerisinde Doğkan Aygün arkadaşımın dersten çıkardığı özet notları buradan Türk Vergi Sistemi alan ve öğrenen öğrencilere paylaşmaya karar verdik. Bilginin paylaşılarak daha fazla artacağına inanıyoruz. Bu yüzden dijital ortama döktüğümüz notları bundan sonra sizlerle paylaşacağız. Burada yer alan Türk Vergi Sistemi notları vize öncesi notları kapsamaktadır. Vize sonrası notları görmek için tıklayınız.
27/04/2014
Ağustos Böceği Bir Meşaledir

Sezai Karakoç'un şiirlerini severek okuyorum. Bu yazımda da Ağustos Böceği Bir Meşaledir şiirinin seslendirmesini yaptım. Çok güzel bir şiir... Bu şiir, bize ezberletilen yalan yanlış bilgilerden kurtulmamıza bir nebze yardımcı oluyor.
Ey masalcı adam iftira ettin sen / Bu harikalar harikası böceğe / Onu suçladın tembellikle / En çalışkan onu görüyorum ben / Hiç bir karşılık beklemeden / Yazı ağustosu çamı çınarı / Tanıtıyor bize yazı ağustosu çamı ve çınarı
“Ağustos Böceği Bir Meşaledir” şiiri, üstat Sezai Karakoç’un son dönem şiirlerdendir. Gün Doğmadan adlı eserinde sonuncu şiir olarak yer almıştır.
22/04/2014
Bükreş Seyahatim
Efendim Merhabalar,
13-16 Şubat tarihleri arasında Romanya'nın başkenti Bükreş'teydim. Seyahatimden fotoğraflar...
13-16 Şubat tarihleri arasında Romanya'nın başkenti Bükreş'teydim. Seyahatimden fotoğraflar...
Bükreş dümdüz bir alana sahip, uçaktan baktığımda hiçbir tepe göremedim.
Romanya'nın en eski bankalarından bir tanesi CEC Bank
13/04/2014
Ödüllü Kulüpten Çağrı: İş dünyası gençlere şans tanısın
.jpg)
Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen kulüp üyeleri, “Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı” mesajı verdi.
Yılın genç girişimcisi, yılın genç profesyonel yöneticisi, yılın genç sosyal girişimcisi, yılın genç akademisyeni, yılın üniversite iş topluluğu/kulübü, yılın genç mucidi ve yılın sınır tanımayan girişimcisi ödülleri geçtiğimiz günlerde sahiplerini buldu. Ekonomiye değer katan gençlerin ödüllendirildiği Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri’nden biri de, İstanbul Ticaret Üniversitesi Girişimcilik Kulübü’ne verildi. Kulüp, Türkiye genelindeki üniversitelerde girişimcilik faaliyetlerinde bulunan 94 kulüp arasından finale kaldı.
“Projelerimize İlgi Gösterilsin”
Girişimciliğin sürekli gelişimin ve değişimin anahtarı olduğunu söyleyen Girişimcilik Kulübü Başkanı Taha Toprak, “Temel meselemiz ülke ekonomisini daha ileriye taşımaksa, bu noktada üniversitelere büyük rol düşüyor. Burada öğrencilerine yatırım yapan, onları ekonomiye değer katıcı bilgilerle donatan, girişimci ruha sahip gençleri teşvik eden üniversite yönetimlerine ihtiyaç var. Biz bu ortamın İstanbul Ticaret Odası’nın önderliğinde üniversitemizde oluşturulduğunu görüyoruz. Bu yönden de oldukça şanslıyız diyebilirim. Girişimci yönünü ortaya koyan öğrencilerin sayısı arttıkça zamanla bu istihdam ve ticaretin de artmasına neden olacaktır. Yeter ki, projelerimize ilgi gösterilsin” dedi.
İstanbul Ticaret Odası Heyecanlandırıyor
Kulübün Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Alper ise öğrencilerin edindiği tecrübeleri hayata geçirmede networkun önemine değinerek; “İstanbul Ticaret Odası’ndaki network bizler için bulunmaz bir nimet, bizleri heyecanlandırıyor” dedi. İş adamlarının gençlere şans tanımalarını isteyen Alper şöyle devam etti: “Kimse risk almaktan kaçınmasın. Bizler onların hatalarımızı düzeltmesiyle yol alacağız. Üzerimize düşen sorumlulukları, eğitim alarak, üniversitede sosyalleşerek yerine getiriyoruz. Bizlerin iş yapma becerilerinin zenginleştirmesi iş adamlarımızın sunacağı fırsatlarda saklı. Rekabetin arttığı dünyamızda çok sayıda girişimci çıkarmak istiyorsak, girişimcilerin iş fikrinin ortaya koyacağı kapıların açılması gerekiyor.”

Sahaya Çıkmak İstiyoruz
Kulübün Yönetimde yer alan Aykut Mayın da, üniversite yönetiminin iş dünyası ile öğrencileri buluşturma konusundaki çabasına değinerek; “Bu girişimler bizlerin cesaretlenmesine vesile oluyor. Fikir işbirliğinin ardından staj ve diğer işbirlikleri sayesinde kendimizi iş dünyasına hazırlıyoruz. Bugün iş adamlarımızdan rica şudur: 2023'ün 500 milyar dolarlık ihracat hedefine destek olmak istiyorsak bizlerin fikirlerine kulak kabartsınlar. En değerli şeyin bilgi, ama onu doğru yer ve zamanda kullanarak kalkınabiliriz. Bizler üniversitemizde aldığımız eğitim ve edindiğimiz tecrübe ile sahaya çıkmak istiyoruz. Bu hevesimizin ödüllendirilmesinden dolayı da MÜSİAD'a teşekkür ederiz'' diye konuştu.
Bayan Girişimciler Başarılı
Kulüpte görev alan Merve Bürge ve Gözde Teksin adlı öğrenciler de, farklı fakültelerden öğrencilerin bir araya gelmesiyle kurulan kulübün üniversitedeki girişimcilik ruhunun farkına varılmasına vesile olduğunu belirttiler. Öğrenciler, “Herkes üniversite mezunu olabilir ama girişimci olamaz. Biz bayanlar için bir risk olarak algılanan bu alanda başarmamız için kulüp iyi bir araç. Günümüzde bayan girişimciler daha başarılı işler yapıyor. Öğrencilerin kulübümüzün girişimlerini desteklemelerini bekliyoruz. Artık gençler gezelim tozalım havasından sıyrılmalı” mesajı verdi.
05/04/2014
Rafting Maceram
Efendim Merhabalar,
30 Mart seçim gününden önceki gün 29 Mart Cumartesi günü arkadaşlarımla birlikte Düzce'ye rafting yapmaya gittik. İnternetten ve fırsat sitelerinden biraz araştırmam sonrasında bir firmaya karar kıldım. Her şey dahil bir kampanya yapmışlardı. İstanbul'dan ulaşım gidiş-dönüş, yemek, fotoğraf hizmeti vs.
İlk kez rafting yapacaktım. İnanılmaz derece de hazırdım. O gün yağmur vardı. Yağmura rağmen gittim. Aslında yağmur rafting için olumlu bir etken; çünkü su seviyesinin artmasına yardımcı oluyor. Olumsuz yanı ise suyun rengini bulandırıyor. Sanki çamurun içerisinde yüzüyor gibiydim.
Raftingi tehlikeli bir spor olarak görüyordum; fakat Düzce Melen Çayında hiçbir tehlikesi yok. Raftingte önemli kural raftta yer alan herkesin kürek çekmesi. Raft ise bot demek... Herkesin kürek çekiyor olması daha eğlenceli ve daha adrenalin dolu oluyor.
İşte rafting maceramı anlatan kısa bir video. GoPro ile çekim yaptık. Raftingi ilk kez yapacaklara Düzce Melen Çayını öneririm.
30 Mart seçim gününden önceki gün 29 Mart Cumartesi günü arkadaşlarımla birlikte Düzce'ye rafting yapmaya gittik. İnternetten ve fırsat sitelerinden biraz araştırmam sonrasında bir firmaya karar kıldım. Her şey dahil bir kampanya yapmışlardı. İstanbul'dan ulaşım gidiş-dönüş, yemek, fotoğraf hizmeti vs.
İlk kez rafting yapacaktım. İnanılmaz derece de hazırdım. O gün yağmur vardı. Yağmura rağmen gittim. Aslında yağmur rafting için olumlu bir etken; çünkü su seviyesinin artmasına yardımcı oluyor. Olumsuz yanı ise suyun rengini bulandırıyor. Sanki çamurun içerisinde yüzüyor gibiydim.
Raftingi tehlikeli bir spor olarak görüyordum; fakat Düzce Melen Çayında hiçbir tehlikesi yok. Raftingte önemli kural raftta yer alan herkesin kürek çekmesi. Raft ise bot demek... Herkesin kürek çekiyor olması daha eğlenceli ve daha adrenalin dolu oluyor.
İşte rafting maceramı anlatan kısa bir video. GoPro ile çekim yaptık. Raftingi ilk kez yapacaklara Düzce Melen Çayını öneririm.
03/03/2014
Ey kervancı, ey kervan!
Efendim Merhabalar,
İranlı müzisyen Mohsen Namjoo'nun Ey Sareban yani Ey Kervancı anlamına gelen eserini dinledikten sonra müthiş derecede etkilenmiştim. O ses ve ezgiden etkilenmemek elde değildi, defalarca dinledim. Dinledikçe merakım arttı. Anlamadığım bir dildeydi. Araştırdım Farsça bir şiirin uyarlamasıymış. Harikulade sözlere sahip.
Ey Kervancı'yı Türkçe olarak seslendirdim.
16/11/2013
Türkiye-Akdeniz Gençlik Barış Gemisi: "Hepimiz aynı gemideyiz!"
Mostar’ın ardından tekrar Hırvatistan’a döndük. Adriyatik Denizi sahilinde bulunan, Orta Çağ’dan kalma tarihi eserleri ile ünlü Dubrovnik şehrini gezdik. Barış Gemisi’nin ikinci durağı olan Dubrovnik şehri de proje içinde önemli bir yer tutuyordu. Zira bu şehir de 1991’de Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılması sırasında çıkan iç savaşta zarar görmüş ve 1995’te UNESCO yardımı ile tekrar onarılmıştı. Tarihi dokusuyla dikkat çeken şehrin sokaklarında barış mesajları vererek, tarihi Lovrijenac Kalesi’ni gezdik.
21/10/2013
Paylaşım Ekonomisi - Sharing Economy
Efendim Merhabalar,
Günümüzün internet aleminde popüler olan paylaşım siteleri çoğalmakta. Benim de severek kullandığım ve desteklediğim bir sistem. İsraf, üretim ve tüketimin azaltılması tükenmekte olan doğal kaynakları da rahatlatacaktır. Tabi para kullanımından önce trampa yöntemi yani takas sistemi vardı. Bir malı başka bir malla değiştiriliyordu veya kullanmadığımız bir malı ihtiyaç duyulan bir malla takas ediliyordu. Günümüzde paylaşım ekonomisinin tekrardan popüler olmasının sebebini ise bencilliğimizden kaynaklandığını düşünüyorum. Bencilliğimiz de israf yapmamızı oluşturuyordu. Zaten kapitalist düzen ihtiyaçlarımızın ötesinde üretim ve tüketimi bizlere sunmakta. Bizse finansal krizlerde tasarruf olarak ilk olarak yaptığımız şey israfları azaltmaktır. İşte paylaşım ekonomisi de kriz döneminde doğan bir olgu.
Sharing Economy yani Paylaşım Ekonomisi takas sisteminden biraz farklı. Bu farklılık takas sisteminde alıcı ve satıcıların olduğu bir olayken paylaşım ekonomisinde alıcı veya satıcının olması gerekmiyor. Paylaşım Ekonomisinde ise paylaşım yapılacak her şey olabilecek düzeyde ve illa mal olması gerekmiyor. Zamanınızı bir başkası ile paylaşabilirsiniz.

Sharing Economy yani Paylaşım Ekonomisi takas sisteminden biraz farklı. Bu farklılık takas sisteminde alıcı ve satıcıların olduğu bir olayken paylaşım ekonomisinde alıcı veya satıcının olması gerekmiyor. Paylaşım Ekonomisinde ise paylaşım yapılacak her şey olabilecek düzeyde ve illa mal olması gerekmiyor. Zamanınızı bir başkası ile paylaşabilirsiniz.
06/10/2013
Roma Seyahatim
Efendim Merhabalar,
Çok sonradan fark ettim ki, İtalya Gezimin Roma,Vatikan ve Floransa yazılarını yayınlamamışım oysaki fotoğraflarını seçmiştim; ama içeriğini doldurmamıştım. Bu yayınım da sadece içerik olarak Roma'da çektiğim fotoğraflardan oluşsun istedim. Kusura bakmayın. Yine de özel bilgi istiyorsanız benimle iletişime geçin. Bu seferlik böyle olsun.
27/08/2013
En Güzel Doğum Günü Hediyem
Efendim Merhabalar
7 yaşındaydım... O gün doğum günümdü.. 7.yaşıma girmiştim, o gün dolu pasta ve hediye almıştım; aldığım hediyelerin hiçbiri beni memnun etmemişti; fakat kimse üzülmesin diye de beğenmediğimi kimseye fark ettirmedim. Gün boyu mutlu gibi gözüktüm, oysa ki hediyelerimden nefret etmiştim. Gün sonunda yorgunlukla pencerenin dibindeki yatağımın başucundan dışarıyı seyrederken ve hala da kızgınlıkla şöyle dua etmiştim.
"Allah'ım lütfen seveceğim hediyelerim olsun..." Sonrasında dışarının karanlık olmasına rağmen sıcak havaya bakarken ne hediye alınsa mutlu olurdum diye düşünerekten uyuyakaldım.
Çok iyi hatırlıyorum rüyamda yine hediyelerle cebelleşiyordum. Gördüğüm rüya ise bana hediye alan birinin doğum gününe katılıyorum. Bana seçtiği kötü hediyeden dolayı ben de ona hiç sevmeyeceği bir hediye alıp, ondan intikamımı alıyordum. Böylesine bir rüyayı gördükten sonra uykum yavaştan dağıldı ve uyanıverdim penceremde bir ses duyarak.
Tık tık diye sesler geliyordu. Önce korktum, pencereden olabildiğince uzaklaşarak, uykulu gözlerle karanlık pencereye bakıyordum. Tık tık sesleri devam ediyordu, yavaştan perdenin arkasından incelemeye başladım. Oysaki hala göremiyordum. Korkumu yenip perdeyi hızlıca açtım ve alnımı pencereye dayadım. Bir de ne göreyim, bir kuş penceremin önünde mermerde dolanıyor. Çok şaşırmıştım.
7 yaşındaydım... O gün doğum günümdü.. 7.yaşıma girmiştim, o gün dolu pasta ve hediye almıştım; aldığım hediyelerin hiçbiri beni memnun etmemişti; fakat kimse üzülmesin diye de beğenmediğimi kimseye fark ettirmedim. Gün boyu mutlu gibi gözüktüm, oysa ki hediyelerimden nefret etmiştim. Gün sonunda yorgunlukla pencerenin dibindeki yatağımın başucundan dışarıyı seyrederken ve hala da kızgınlıkla şöyle dua etmiştim.
"Allah'ım lütfen seveceğim hediyelerim olsun..." Sonrasında dışarının karanlık olmasına rağmen sıcak havaya bakarken ne hediye alınsa mutlu olurdum diye düşünerekten uyuyakaldım.
.jpg)
Tık tık diye sesler geliyordu. Önce korktum, pencereden olabildiğince uzaklaşarak, uykulu gözlerle karanlık pencereye bakıyordum. Tık tık sesleri devam ediyordu, yavaştan perdenin arkasından incelemeye başladım. Oysaki hala göremiyordum. Korkumu yenip perdeyi hızlıca açtım ve alnımı pencereye dayadım. Bir de ne göreyim, bir kuş penceremin önünde mermerde dolanıyor. Çok şaşırmıştım.
29/07/2013
Tavsiye Filmler

Beğendiğim filmleri ise kendime göre bir puanla sisteminde değerlendirdim. Bu sayede en beğendiğim filmleri de görmüş olacaksınız. Puanlama sistemim ise "10 popcorn" üzerinden olacak. Bazı arkadaşlar soru o filmde 9 mısır patlatması mı yedi diye, cevabım belki...
30/06/2013
Floransa Seyahatim
Efendim Merhabalar, size daha öncesinde Milan ve Venedik gezilerimden bahsetmiştim. Şimdi sıra Floransa'da. Bilerek hepsini bir anda yayınlamıyorum. Aralıklarla yayınlamaya devam edeceğim. Bundan sonra üç yazım daha olacak. Onlar ise Vatikan, Pisa ve Roma... Girişimizi fazla uzatmadan söz sırası Floransa'da.
14/05/2013
Venedik Seyahatim
Efendim Merhabalar, İtalya seyahatimi size blogumdan bir yazı dizisi olarak aktarmaya karar vermiştim. Önceki yazılarımda İtalya Gezimin genel hatlarını ve Milan'dan bahsetmiştim. Güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Bu yazımda ise Venedik'ten bahsedeceğim. Umarım beğenirsiniz.
Venedik'e daha gitmeden görmüştüm. Milan'a olan uçağım Venedik'in tam üzerinden geçti. Şans eseri görme fırsatı yakaladım ve fotoğrafını çektim; fakat pek net olmasa da Venedik'i görmek beni mutlu etti.
Milan'dan Venedik'e doğru tren yolculuğumuz biraz sorunlu geçti. Trenle yolu yarıladığımızda bizim vagonun tam altından sürtünme sesi çıktı. Bir şey altımızda sürtünüyordu veya trenden bir parça kopmuştu. Anlık bir olaydı. Sonrasında hemen en yakın istasyonda durduk. Herkesi indirdiler. Gece yarısında herkes uykulu bir halde ayakta bekliyordu. İşte İtalya gerçekleri bizi bulmuştu. Trenin makinisti cep telefonunun ışığıyla vagonun altına bakıyordu; ama ne çare. Sonrasında yeni bir tren geldi. O trene aktarma yaptık ve yolculuğumuza devam ettik. Yaklaşık yarım saat rötar yapmış olduk.
Venedik'e daha gitmeden görmüştüm. Milan'a olan uçağım Venedik'in tam üzerinden geçti. Şans eseri görme fırsatı yakaladım ve fotoğrafını çektim; fakat pek net olmasa da Venedik'i görmek beni mutlu etti.
Milan'dan Venedik'e doğru tren yolculuğumuz biraz sorunlu geçti. Trenle yolu yarıladığımızda bizim vagonun tam altından sürtünme sesi çıktı. Bir şey altımızda sürtünüyordu veya trenden bir parça kopmuştu. Anlık bir olaydı. Sonrasında hemen en yakın istasyonda durduk. Herkesi indirdiler. Gece yarısında herkes uykulu bir halde ayakta bekliyordu. İşte İtalya gerçekleri bizi bulmuştu. Trenin makinisti cep telefonunun ışığıyla vagonun altına bakıyordu; ama ne çare. Sonrasında yeni bir tren geldi. O trene aktarma yaptık ve yolculuğumuza devam ettik. Yaklaşık yarım saat rötar yapmış olduk.
11/05/2013
Milan Seyahatim
Efendim Merhabalar, daha önceki yazımda İtalya gezimin genel hatlarından bahsetmiştim. Bu yazımda ise Milan'da gördüklerimden bahsedeceğim. Daha çok çektiğim fotoğraflar üzerinden gezdiğim yerleri anlatacağım. Umarım beğenirsiniz.
İstanbul'dan Milan'a olan uçağım, Milan'ın şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan Bergamo'ya inecekti. Yurtdışı uçuşlarımda uçakta oturacağım koltuğun kesinlikle cam kenarında olmasını tercih ediyorum. Etrafı görebilmek adına. Bergamo'da ise havadan gördüğüm kadarıyla tarımın yaygın olduğunu ve bol bol seralar olduğunu gördüm. Hatta bir tane de golf sahası vardı. Ne yazık ki uçak iniş için alçaldığından dolayı telefonumu kapatmak zorunda kaldım ve fotoğraf çekemedim. Bergamo Havalimanına indikten hemen sonra Milan'a gitmek için havalimanının dışarısında bulunan otobüslere yöneldim. Terravission otobüsleri €4 ücretle Milan'daki tren terminaline götürüyordu. Otobüsü kullanan İtalyan şoför, yol boyunca telefonla konuştu ve radyo ile de ilgileniyordu. Radyo kanalını değiştirmek için harekete geçtiğinde otobüs her seferinde ya sağa ya da sola doğru biraz kayıyordu. Allah'tan bir sorun yaşamadan; ama korkuyla Tren garına ulaştım.
Tren garına gelir gelmez telefonumun internetini açıp WiFi ağı aramaya başladım. Yol arkadaşımla buluşacağımız yer burasıydı. Tren geliş saatinden ne zaman geleceğini kontrol ettim. Tam saatinde treni geldi ve buluştuk. Çantalarımızla birlikte hemen metroya yöneldik. Metro'da kullanacağımız biletleri alırken yanımıza bir çingen bayan geldi, bize yardımcı oldu. Türktü veya çok iyi derecede Türkçe biliyordu. Bize yardımcı olmasına gerek olmamasına rağmen rahatsız ederek bilet almamıza katkı sağlamak istiyordu. Tabi sonrasında ise bir miktar para isteyecekti de, öyle de oldu. Gelir gelmez hemen Türkçe ile karşılaştık diyebilirim. 36 saatlik kullanımlık bilet aldık. Milan'ın tam göbeği olan Duoma'ya gittik.
İstanbul'dan Milan'a olan uçağım, Milan'ın şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan Bergamo'ya inecekti. Yurtdışı uçuşlarımda uçakta oturacağım koltuğun kesinlikle cam kenarında olmasını tercih ediyorum. Etrafı görebilmek adına. Bergamo'da ise havadan gördüğüm kadarıyla tarımın yaygın olduğunu ve bol bol seralar olduğunu gördüm. Hatta bir tane de golf sahası vardı. Ne yazık ki uçak iniş için alçaldığından dolayı telefonumu kapatmak zorunda kaldım ve fotoğraf çekemedim. Bergamo Havalimanına indikten hemen sonra Milan'a gitmek için havalimanının dışarısında bulunan otobüslere yöneldim. Terravission otobüsleri €4 ücretle Milan'daki tren terminaline götürüyordu. Otobüsü kullanan İtalyan şoför, yol boyunca telefonla konuştu ve radyo ile de ilgileniyordu. Radyo kanalını değiştirmek için harekete geçtiğinde otobüs her seferinde ya sağa ya da sola doğru biraz kayıyordu. Allah'tan bir sorun yaşamadan; ama korkuyla Tren garına ulaştım.
Tren garına gelir gelmez telefonumun internetini açıp WiFi ağı aramaya başladım. Yol arkadaşımla buluşacağımız yer burasıydı. Tren geliş saatinden ne zaman geleceğini kontrol ettim. Tam saatinde treni geldi ve buluştuk. Çantalarımızla birlikte hemen metroya yöneldik. Metro'da kullanacağımız biletleri alırken yanımıza bir çingen bayan geldi, bize yardımcı oldu. Türktü veya çok iyi derecede Türkçe biliyordu. Bize yardımcı olmasına gerek olmamasına rağmen rahatsız ederek bilet almamıza katkı sağlamak istiyordu. Tabi sonrasında ise bir miktar para isteyecekti de, öyle de oldu. Gelir gelmez hemen Türkçe ile karşılaştık diyebilirim. 36 saatlik kullanımlık bilet aldık. Milan'ın tam göbeği olan Duoma'ya gittik.
04/05/2013
İtalya Gezim Hakkında Genel Bilgiler
Efendim Merhabalar, size İtalya'da gerçekleştirdiğim tatilimden bahsedeceğim.
Okulumda vize sınavlarım bittikten sonra bir hafta süre okula gitmemeyi kararlaştırdım. Uçak tarihlerine bakarak en uygun fiyata denk gelen aralığa tatilimi yerleştirdim. Bir hafta diye planladığım tatilim 10 Gün 9 Gece olarak planlanmış oldu.
Uçak biletlerimi Pegasus'tan aldım. Uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum; fakat tabi her zaman daha ucuzunu görmeye de can atmaktayım. Uçak biletlerimi aldıktan sonra da, bir heyecan başladı. Acaba yapabilir miyim? Nerede kalacağım? Nasıl gideceğim? vb. gibi birçok soru aklımı kemirmeye başladı. Bir yandan sınavlarıma çalışıyorum, bir yandan da tatilimi planlıyordum. Sonrasında İtalyan arkadaşlarıma ve orayı gezmeye giden dostlarıma danıştım, nasıl bir rota izlemem gerektiğini? Birçoğu doğal olarak kendi beğenilerini göre yorumlar yaptılar; fakat bunlara göre gezecek olursam iki üç saatte bitecekti. Ben de daha önceden de almayı ve koleksiyon yapmağı çok istediğim gezi kitaplarına yönelmem gerektiğini anladım.
![]() |
Uçakta çektiğim |
Uçak biletlerimi Pegasus'tan aldım. Uygun bir fiyata aldığımı düşünüyorum; fakat tabi her zaman daha ucuzunu görmeye de can atmaktayım. Uçak biletlerimi aldıktan sonra da, bir heyecan başladı. Acaba yapabilir miyim? Nerede kalacağım? Nasıl gideceğim? vb. gibi birçok soru aklımı kemirmeye başladı. Bir yandan sınavlarıma çalışıyorum, bir yandan da tatilimi planlıyordum. Sonrasında İtalyan arkadaşlarıma ve orayı gezmeye giden dostlarıma danıştım, nasıl bir rota izlemem gerektiğini? Birçoğu doğal olarak kendi beğenilerini göre yorumlar yaptılar; fakat bunlara göre gezecek olursam iki üç saatte bitecekti. Ben de daha önceden de almayı ve koleksiyon yapmağı çok istediğim gezi kitaplarına yönelmem gerektiğini anladım.
01/05/2013
Charlie Chaplin Tüm İnsanlığa Mesajı

Benim bu paylaşımım da ise Charlie Chaplin'in The Great Dictator filminde Tüm İnsanlığa Mesajı olarak yaptığı konuşmayı yayınlayacağım. The Great Dictator filmi Chaplin'in ilk sesli filmi. Nazi Almanya'sını eleştiren bir film. Diktatörlük ve faşistlik eleştirisi üzerine oluşturulmuş bir yapıt. Aşağıda paylaşacağım konuşmada öylesine süper bir oyunculuk var ki, etkilenmemek mümkün değil. Sizi o konuşmayla baş başa bırakıyorum.
A Message for all People - Charles Chaplin
O konuşmanın ingilizce metni de aşağıda yer almaktadır.
I'm sorry. But I don't want to be an emperor. That's not my business. I don't want to rule or conquer anyone. I should like to help everyone if possible - Jew, Gentile, Black Man, White.We all want to help one another - human beings are like that. We want to live by each other's happiness, not by each other's misery. We don't want to hate and despise one another. In this world there is room for everyone and the good earth is rich and can provide for everyone - the way of life can be free and beautiful, but we have lost the way. Greed has poisoned men's souls, has barricaded the world with hate. Has goosed us into misery and bloodshed.We have developed speed, but we have shut ourselves in. Machinery that gives abundance has left us in want. Our knowledge has made us cynical; our cleverness hard and unkind. We think too much and feel too little.More than machinery, we need humanity. More than cleverness, we need kindness and gentleness. Without these qualities life would be violent and all will be lost.The airplane and the radio have brought us closer together - the very nature of these inventions cries out for the goodness in men; cries out for universal brotherhood, for the unity of us all. Even now my voice is reaching millions throughout the world. Millions of despairing men, women and little children; victims of a system that makes men torture and imprison innocent people.For those who can hear me I say - do not despair - the misery that is now upon us is but the passing of greed. The bitterness of men who fear the way of human progress. The hate of men will pass and dictator's die. And the power they took from the people will return to the people. And so long as men die, liberty will never perish.Soldiers - don't give yourselves to brutes! Men who despise you, enslave you, who regiment your lives - tell you what to do, what to think and what to feel. Who drill you, dives you, treat you like cattle, use you as canon fodder. Don't give yourselves to these unnatural men. Machine men, with machine minds and machine hearts! You are not machines! You are not cattle! You are men! You have the love of humanity in your hearts. You don't hate. Only the unloved hate. The unloved and the unnatural. Soldiers! Don't fight for slavery, fight for liberty!In the seventeenth chapter of St. Lucas it is written, the kingdom of God is within man - not one man, not a group of men, but in all men - in you! You the people have the power - the power to create machines, to create happiness. You the people have the power to make this life free and beautiful, to make this life a wonderful adventure. And in the name of democracy, let us use that power, let us all unite. Let us fight for a new world; a decent world, that will give men a chance to work, that will give youth a future and old age a security.By the promise of these things, brutes have risen to power, but they lie. They do not fulfill their promise. They never will. Dictators free themselves, but they enslave the people. Now let us fight to fulfill that promise. Let us fight to free the world. To do away with national barriers. To do away with greed, with hate and intolerance. Let us fight for a world of reason. A world where science and progress will lead to all men's happiness. Soldiers in the name of democracy, let us all unite!
24/03/2013
Banka Soygunu Filmleri
Efendim, bir banka soygunu filmi bana korku filmlerinden daha korkunç gelmektedir. Okuduğum bölümle de alakası olmalı ki, paraların çalınmasına asla göz yumamam, her ne kadar çoğu film banka soyguncuların tarafını savunsa da onların gözlerinden filmi çekseler de ben hep bankalardan taraf olurum. İzlerken umarım çalınmaz diye korkuyla beklerim. İşte bu sebepten ötürü banka soygunu filmlerine karşı özel bir ilgim var. Onları daha heyecanla izlemekteyim. Hatta bazen çok endişe duyar, bazen de gözlerimi kapatır bakamam bile. Bu yüzden korku filmlerinden daha korkunçtur, banka soygunu filmleri.
Bu güne kadar izlediğim banka soygunu filmlerini sıralamak isterim. Vaktinizi eğlenerek öldürmek için bir öneri olur. Eğer sizde bu konuya ilgiliyseniz sizinde kesinlikle izlemenizi gerekir. Pişman olmayacağınıza teminat veririm.
İlk olarak listemin başına Dog Day Afternoon Türkçesiyle Köpeklerin Günü adlı filmi yerleştiriyorum. Başrol oyuncusu Al Pacino, neredeyse tek başına oynadığı ve defalarca bıkmadan izlenebilenecek bir başyapıt. Gerçek bir olaydan esinlenmişler. Bankanın kapanmasına yakın başlayarak, gecenin bir vaktine kadar süren olay kendini merakla izlettiriyor. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
Inside Man Türkçesiyle İçerideki Adam, gerçek başrol oyuncusu Micheal Owen gerçi Denzel Washington da oynuyor; fakat oynamasa da olurmuş, fazla bir katkısı olmamış açıkcası, Dog Day Afternoon filmini izlemeden önce bu filmi izlemiştim ve benim listemde hep birinci sıradaydı. İkinci desem de bu filmde kesinlikle birinci olmayı hak eden filmlerden; çünkü kusursuz bir şekilde planlanmış banka soygunu var. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
Heat Türkçesiyle Büyük Hesaplaşma, başrol oyuncuları Al Pacino ve Robert De Niro, her iki büyük oyuncunun muhteşem bir şekilde sergiledikleri harika bir film. Robert De Niro soyguncu rolünde, Al Pacino ise dedektif. Bu iki adam büyük bir kovalamaca içerisindeler, film boyunca iki kez yüzleşiyorlar. Birincisinde bir cafede harikulade bir sohbet içerisinde, diğerinde ise ikisinden birinin ölmesi gerektirecek bir buluşmada. Film tamamen gerçek mekanlarda çekilmiş, tam olarak 125 mekan, ve Los Angeles'in en işlek caddesi kapatılarak çatışma sahnesi çekilmiş. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
Public Enemies Türkçesiyle Halk Düşmanları, başrol oyuncusu Johnny Deep ve Christian Bale. Johhny Deep'ten ziyade Christian Bale oynuyor diye bu filmi seyretmiştim. Bale'nin rol aldığı her filmi kesinlikle izleyeceğime ant bile içerim. Neyse eski amerikan gangsterler zamanında bankaları çok hızlı soyan ünlü gangster John Dilinger ve çetesini ele alan bir film. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
Point Break Türkçesiyle Kırılma Noktası başrol oyuncusu Matrix serisinden tanıdığımız başrol oyuncumuz Keanu Reeves, Eski Amerikan Başkanlarının maskelerini takarak bankayı soyan bir sörf çetesini yakalamak için çeteye sızar. Banka soygunu olmasına karşın filmin içerisinde muhteşem sportif etkinlikler yer almakta. Hatta kıskandıran derecede, sörf yapıyorlar, paraşutle atlıyor ve dahası... Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 8 popcorn olarak değerlendirdi.
The Town Türkçesiyle Hırsızlar Şehri başrol oyuncusu Ben Affleck, bankayı çok dikkatli ve titiz bir planla soygun gerçekleştirirler. Soygun bittikten sonra bankanın bayan müdürüyle aynı mahallede oturduklarını öğrendikten soygunculardan biri bayanı kontrol amaçlı takip eder ve aşık olur. The Town filmin üzerinde Point Break'in etkisinin şüphesiz çok fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ne de olsa maske kullanmışlar... Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 8 popcorn olarak değerlendirdi.
Flypaper Türkçesiyle Çifte Soygun başrol oyuncusu Patrick Dempsey, bankanın kapanış saatine yakın başrol oyuncumuz para bozdurmak için bankaya girer. İki farklı çete aynı anda bankayı soymak için bankaya girer. Bir taraf profesyonel hırsız diğer çete ise beceriksiz... Her iki çete kendi arasında hem kavga ederken hem de bankayı soymaya çalışırlar. Bazı şeylerin acayip şekilde ters gitmesinden dolayı karmaşık bir hal alır... Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 7 popcorn olarak değerlendirdi.
Don 2 filmi, Hindistan yapımı ve Don filminin 2.filmi olarak çekilmiş bir film. Filmin başrolünde hint sinemasının kral lakaplı oyuncusu Shah Rukh Khan oynuyor. Don serisini baştan izlemenizi öneririm; çünkü filmlerde konu bütünlüğü bulunmakta. Don 2 filminde ise Berlin'de bulunan bankayı kusursuz bir planla soymayı hedefliyorlar. Her an aksiyon dolu sahnesiyle, izleyenleri sürekli olarak ters köşe yapabilecek bir film. Bir kez daha bu seriyi baştan izleyin. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 8 popcorn olarak değerlendirdi.
Listenin devamı gelecek, zamanla da güncellenecektir.
Bu güne kadar izlediğim banka soygunu filmlerini sıralamak isterim. Vaktinizi eğlenerek öldürmek için bir öneri olur. Eğer sizde bu konuya ilgiliyseniz sizinde kesinlikle izlemenizi gerekir. Pişman olmayacağınıza teminat veririm.
İlk olarak listemin başına Dog Day Afternoon Türkçesiyle Köpeklerin Günü adlı filmi yerleştiriyorum. Başrol oyuncusu Al Pacino, neredeyse tek başına oynadığı ve defalarca bıkmadan izlenebilenecek bir başyapıt. Gerçek bir olaydan esinlenmişler. Bankanın kapanmasına yakın başlayarak, gecenin bir vaktine kadar süren olay kendini merakla izlettiriyor. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
![]() |
Dog Day Afternoon |
![]() |
Inside Man |
![]() |
Heat |
Public Enemies Türkçesiyle Halk Düşmanları, başrol oyuncusu Johnny Deep ve Christian Bale. Johhny Deep'ten ziyade Christian Bale oynuyor diye bu filmi seyretmiştim. Bale'nin rol aldığı her filmi kesinlikle izleyeceğime ant bile içerim. Neyse eski amerikan gangsterler zamanında bankaları çok hızlı soyan ünlü gangster John Dilinger ve çetesini ele alan bir film. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 9 popcorn olarak değerlendirdi.
![]() |
Public Enemies |
![]() |
Point Break |
![]() |
The Town |
Flypaper Türkçesiyle Çifte Soygun başrol oyuncusu Patrick Dempsey, bankanın kapanış saatine yakın başrol oyuncumuz para bozdurmak için bankaya girer. İki farklı çete aynı anda bankayı soymak için bankaya girer. Bir taraf profesyonel hırsız diğer çete ise beceriksiz... Her iki çete kendi arasında hem kavga ederken hem de bankayı soymaya çalışırlar. Bazı şeylerin acayip şekilde ters gitmesinden dolayı karmaşık bir hal alır... Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 7 popcorn olarak değerlendirdi.
![]() |
Flypaper |
Don 2 filmi, Hindistan yapımı ve Don filminin 2.filmi olarak çekilmiş bir film. Filmin başrolünde hint sinemasının kral lakaplı oyuncusu Shah Rukh Khan oynuyor. Don serisini baştan izlemenizi öneririm; çünkü filmlerde konu bütünlüğü bulunmakta. Don 2 filminde ise Berlin'de bulunan bankayı kusursuz bir planla soymayı hedefliyorlar. Her an aksiyon dolu sahnesiyle, izleyenleri sürekli olarak ters köşe yapabilecek bir film. Bir kez daha bu seriyi baştan izleyin. Ahmet Alper bu filmi 10 popcorn üzerinden 8 popcorn olarak değerlendirdi.
![]() |
Don 2 |
Listenin devamı gelecek, zamanla da güncellenecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)